Dr. C. Cengiz Çevik (Klasik Filolog) – Blog

Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.

ὀχλοκρᾰτία ya da Okhlokrasi nedir? (Zamanı mı şimdi?)

Malumunuz, bir süredir blogda ve twitter’da üzerinde durduğum bir konu var: Polybius’un anlattığı siyasî rejimler döngüsü. Üzerinde çok durduğum için sadece yazılarıma referans vermekle yetineyim konunun geneli ilişkin: Aristokrasi adı üzerine (Mete Tunçay’a bir şerh), Polybius’ta siyasî rejimler döngüsü ve Roma devlet yapısı, Polybius’ta siyasî rejimler döngüsü ve Roma devlet yapısı (2 Krallıktan tiranlığa…)

ὀχλοκρᾰτία ya da Okhlokrasi (bire bir çevirirsek Okhlokratia) bu siyasî döngünün bir aşamasını oluşturuyor, hem de çok civcivli bir dönemden hemen sonrasını, yani halkın özgürlük açlığının zamanla arsızlığa dönüştüğü bir aşamayı. Arsızlığa ilişkin tabir ve tespit bana ait değil, Cicero Platon’dan alıntılayarak söylüyor: demokrasinin had safhada yaşandığı bir noktada, “zirve noktasındaki istediğini yapma hakkı (licentia… summa) öyle bastırır ki, diyor, “vatandaşların bozulmaya hazır olan, hassas zihinleri öyle etkilenir ki” (fastidiosae mollesque mentes evadant civium) sonunda en ufak bir müdahale bile vatandaşlar için rahatsızlık veren bir unsura dönüşür, vatandaşlar “yasaları tanımamaya bile başlar” (leges quoque incipiunt neglegere), hatta “büsbütün efendiz kalırlar” (plane sine ullo domino sint). Bu aktarım De Re Publica 1.67’de bulunmakla birlikte, dediğim gibi Platon’dan bir alıntıdır (Devlet 8.562c-563d).

Polybius da muhtemelen aynı kaynaktan hareketle halkın bu özgürlük tutkusunu eleştirir. Nitekim Devlet‘teki Socrates’e göre özgürlük fikri, özgür doğmuş ve öyle yaşamakta olan insanları sarhoş eder, böyle bir halk yöneticilerinin kendilerine özgür bir yaşam sunmadığını düşününce onları hain, oligark diye etiketleyip suçlar (8.562c-d). Ancak bu kadarla da kalmaz halk, içinden bir grubu, bir kitleyi ya da İslamî tabirle bir cemaati öne çıkarıp, onu halk adına demokrasinin yöneticileri kılar. (Onlar da buna gönülden razıdır.) Polybius’a göre artık demokrasi bir çete rejimine dönüşmüş durumdadır, işte bu çete rejimine ὀχλοκρᾰτία denir.

Terimin temel belirleyicisi olan ὄχλος[1] ilkin “kalabalık, büyük kitle” anlamında olup bir şekilde bir araya gelmiş insanlardan oluşan bir birliği ifade eder,[2] ancak siyasî literatürde “halk” anlamındaki δῆμος’un zıddı olup, çete gibi, kötü bir iz bırakan belli bir grubu ifade eder.[3] Polybius’a göre Atina demokrasisi siyasî rejimler döngüsünün bu aşamasında böyle bir grubun esiridir artık. Tarihçi bu esaretteki efendiyi yani egemen çeteyi tarif ederken barbarlık analojisine sığınır ve iktidarı kitlelerin vahşi hayvan statüsüne indiği bir şiddet yönetimi olarak tanımlar.[4] Böyle bir durumda her kalabalık kitle, ona göre, “yasa-tanımaz arzuların, akıldışı tutkunun ve şiddet dolu öfkenin” esiridir.[5]

Başka deyişle kitleler tıpkı barbarlar gibi, ölçüsüz, akıldışı, dürtüleriyle hareket eden, şiddet yanlısı topluluklardır.[6] Bu durum Yunan aklının akıldışı hareket eden barbarlara üstünlüğünün ortadan kaldırılması anlamını taşıdığı için, Polybius’un Atina halkına dönük önemli bir eleştirisi olarak görülmelidir.

Doğal ve evrensel döngünün bir gereği olarak iş bu kadarla da sınırlı kalmaz, halkın egemenliğinden çete egemenliğine geçen sistem, zaman içinde fakir kesimdeki yani tabandaki ahlakî yozluğunun tavan yapmasından ötürü bir birlik ve beraberlik ortamı sağlanamaz. Polybius’a göre bir sonraki aşamada çete yönetimi despot bir yönetime doğru evrilir ve tek-adam diktası kurulur. Bu döngünün başına yani monarşiye dönmek demek. Socrates ve tabi ki Platon “başlayan her şeyin çürüyeceği” ilkesine dayanarak bu döngü fikrini savunmuştu, Polybius da farklı düşünüyor sayılmaz, ona göre de evrensel ve doğal olan, dönüşür ve başlangıca dönerek, azalarak yiter.

Bu dönüş fikriyle ilgili olarak G. W. Trompf’un meşhur eserini (The Idea of Historical Recurrence in Western Thought: From Antiquity to the Reformation, University of California Press, 1979) şiddetle öneririm. Kendisi ayrıca klas bir adammış ki, üzerinde çalıştığım kitapta bu eserindeki bir tabloyu kullanmama izin verdi.  Dahası eserinin ikinci cildini de yakında yayınlayacağını söyledi, bu da dursun kenarda.


[1] Bkz. TLG (LSJ) maddesi: http://goo.gl/2MpRpc

[2] Örneğin bkz. Pindarus, Pythia 4.85; Thucydides 2.88.

[3] Örneğin bkz. Platon, Devlet Adamı 304d; Gorgias 455a.

[4] Tarihler 6.9.

[5] Tarihler 6.56: “πλῆρες ἐπιθυμιῶν παρανόμων, ὀργῆς ἀλόγου, θυμοῦ βιαίου…”

[6] Bkz. C. B. Champion, Cultural Politics in Polybius’s Histories, University of California Press, 2004, s.89.

3 comments on “ὀχλοκρᾰτία ya da Okhlokrasi nedir? (Zamanı mı şimdi?)

  1. Geri bildirim: EK: ὀχλοκρᾰτία ya da Okhlokrasi… | jimi the kewl resmi blog! (C. Cengiz Çevik)

  2. Geri bildirim: Peki, χειροκρᾰτία neydi? | jimi the kewl resmi blog! (C. Cengiz Çevik)

  3. Geri bildirim: Çeviren notu res publica’yı tanımlayamıyor mu? | jimi the kewl resmi blog! (C. Cengiz Çevik)

Yorum bırakın