Dr. C. Cengiz Çevik (Klasik Filolog) – Blog

Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.

Cicero, Yasalar Üzerine çevirim çıktı! (İş Kültür, Aralık 2016)

cicero_yasalar_uzerine

Cicero, “Yasalar Üzerine” (De Legibus) çevirim İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı (Aralık, 2016).

Cicero De Re Publica (Devlet Üzerine) ve De Legibus (Yasalar Üzerine) adlı eserlerini Platon’un Devlet ve Yasalar adlı eserlerini örnek alarak yazmıştır. Bunun en sağlam delili yine Cicero’nun kendi sözleridir, zira Yasalar Üzerine 1.15’te konuşmacılardan Atticus (İ.Ö. 110-32) esas konuşmacı olan Cicero’nun (metinde “Marcus”) Platon’a duyduğu hayranlığı hatırlatarak Cicero’nun da Platon gibi kendi eserinde en iyi devlet sistemini incelediğini ve Platon’la aynı yöntemi izleyerek şimdi de yasaları ele alması gerektiğini belirtir. Zetzel’in de (110) dikkat çektiği gibi, Platon’un Yasalar’ı Devlet’in devamıdır, aynı şekilde Cicero’nun Yasalar Üzerine’si de Devlet Üzerine’sinin devamıdır, tek fark Platon’un Yasalar’ı ideal olarak sunduğu devletin değil, ikinci en iyi devletin hukuk yönünü yansıtmış olmasıdır.

Eserin içeriğinde ilkin yasa ve hukukun tanrısal/doğal kaynağıyla ilgili bölüm (1.16-35) dikkatimizi çeker. Atticus’un diyalogdaki deyişiyle (1.17), Cicero hukuk öğretisini mevcut hükümlerden ya da On İki Levha gibi kaynaklardan değil, felsefenin derinliğinden çıkararak incelemektedir. Bu amaçla devletlerinden kuruluşundan yüzlerce yıl öncesine kadar giden en yüce yasayı, doğa yasasını başlangıç noktası kabul eder (1.19). Ona göre, insanlar tanrı tarafından seçkin bir koşulda yaratılmıştır, çünkü bir aklı vardır, akıl sahibi olmak insanlar ve tanrıların ortak noktasıdır, dahası doğru akla sahip olmak insanlar ve tanrıların diğer bir ortak noktasıdır. O halde insanlar ve tanrılar aynı zamanda yasa ve hukuk ortaklığı içindedir, bu yüzden evrensel düzenle eşitlenen tek bir devlette olmalı, aynı buyruklara ve yetkelere boyun eğmelidirler (1.23). Tanrılarla paylaşılan yapı olarak evrensel doğa insanoğlu için yararlı olan her şeyin kaynağı ve doğru yaşam tarzının rehberi gibidir, bu yüzden insan âdeta toplumda uymak zorunda olduğu yasaların haşmetli kökenini görmek istiyorsa başını kaldırıp göğü temaşa etmelidir (1.25-35). Bu yasaları doğaya dayandıran Stoacı yaklaşımın bir örneğidir, birinci kitabın devamında aynı yaklaşım sürdürülür ve erdemler başka hiçbir amaç olmaksızın sadece kendileri için sahip olunması gereken değerler olarak yansıtılır (1.36-52), yine varılası Stoacı bir hedef olarak en yüce iyinin tanımları üzerinde durulur (1.52-57). Bu ilk kitabın sonunda felsefe, insanların hem kendilerini, hem de doğal düzendeki yerlerini bilmelerini sağlayan bir araç olarak sunulur.

İkinci kitap konuya giriş anlamını taşıyan bir bölüm ve ius naturale’nin özetiyle başlar (2.1-17), buna göre yasa ne insanların zihinlerinde tasarlayarak oluşturduğu, ne de halkların kararı olan bir şeydir, aksine evreni yönetmeye ve aklı olan herkesi kötü eylemlerde bulunmaktan men etmeye dayanan ebedi bir iradeye dayanır. Cicero buradan hareketle Roma’daki dinî yasaları hükümleriyle ortaya koyar (2.18-22) ve tüm hükümleri kapsamlı bir şekilde yorumlar (2.23-69).

Üçüncü kitap Roma’da yönetim kademesindeki makamların yetkilerini ve bu yetkilerle ilgili yasaları ele alarak başlar (3.1-11), daha sonra Cicero’nun bu yasalarla ilgili yorumlarına yer verilir (12-49).

Latince aslından yapılan bu çeviride M. Tvlli Ciceronis De Re Pvblica, De Legibvs, Cato Maior, De Senectvte, Laelivs De Amicitia, Ed. J. G. F. Powell. Oxford Classical Texts. Oxford University Press, 2006: 157-266 künyeli edisyondaki Latince metin temel alındı. Dipnotlarda kaynakçadaki eserlerden yararlanıldı. Türkçeye yerleşmiş olduğunu düşündüklerimiz hariç, metinde geçen özel isimlerin ve Roma’ya özgü unvanların Latinceleri kullanıldı. Metinde günümüze ulaşmayan eksik kısımlar “” şeklinde gösterildi. Roma hukukuna ait kavramlar kimileyin birden fazla anlam içerdiğinden, hukuk literatüründeki genel kullanım tercihine uygun olarak Latince bırakıldı, kavramlar metnin sonundaki “Kişiler, Makamlar ve Hukuk Sözlüğü”nde açıklandı.

Bu açıklamalarda kullanılan kaynaklar şunlardır: Ziya Umur, Roma Hukuku: Tarihî Giriş – Kaynaklar-Umumi Mefhumlar-Hakların Himayesi. Fakülteler Matbaası, 1974; Paul Koschaker-Kudret Ayiter. Modern Özel Hukuka Giriş Olarak Roma Özel Hukukunun Ana Hatları. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, 1977; Sabahat Atlan, Roma Tarihi’nin Ana Hatları: I. Kısım Cumhuriyet Devri. Türk Tarih Kurumu, 2014; Adolf Berger. Encyclopedic Dictionary of Roman Law. The American Philosophical Society, 1980. Metnin Latince aslında bulunmayan, ancak metni konulara göre bölümleyen konu başlıkları “Cicero. The Republic and the Laws”. Çev. Niall Rudd. Oxford University Press, 1998: 97-169” künyeli çalışmadaki başlıklar çevrilerek ve örnek alınarak oluşturuldu.

Metnin çevirisi sırasında her zaman bana destek veren Melike Çakan‘a (örneğin şuraya bakın), projenin oluşumu ve metnin düzenlenmesi aşamalarında anlayışlı ve gayretli çalışmalarından ötürü İş Kültür ailesine ama özellikle de eleştiri ve düzeltmeleriyle yol gösteren kitabın editörü Hande Koçak’a teşekkür ederim.

Kitapçıların çoğunda bulabileceğiniz bu eseri internet üzerinden de sipariş verebilirsiniz:

İş KültürD&RPandoraKitapyurduOdaKitap, Babil

Birkaç değerlendirme:

Düzensiz.org

Bireyin Tasavvurunun Ötesinde: Yasalar Üzerine – Cicero

3 comments on “Cicero, Yasalar Üzerine çevirim çıktı! (İş Kültür, Aralık 2016)

  1. ercan
    13/12/2016

    Merhaba Cengiz bey, Homeros’ un Odysseia kitabı hakkında yazınız varmı acaba? Şuan bu kitabı okumaktayım, Antik Yunan ve mitolojisi hakkında bu kitapta nelere dikkat emeliyiz? Teşekkürler.

    • jimi the kewl
      13/12/2016

      Blogda ara sıra bahsettiğim oldu.
      Homeros’un Odysseia destanında dikkat edilmesi gereken birçok unsur var, öncelikle buradaki hikaye Homeros’un diğer destanı olan Ilias’taki (“İlyada” olarak da biliniyor) hikayenin devamıdır, ikisi bir bütünlük oluşturmaktadır. Odysseia, işgalci kuvvetin önder-savaşçılarından olan Odysseus’un Troya Savaşı’nın ardından yurduna dönüş hikayesini içeriyor. Bu hikayede insanlar, tanrılar ve yarı-tanrı varlıklarla karşılaştığında neler yaşadığı anlatılıyor. Dolayısıyla Odysseia daha çok sürgün ve binbir zahmetle eve dönüş hikayesidir, dikkat edilmesi gereken temel unsur bu. Eseri farklı açılardan ele alan Moses Finley’in “Odysseus’un Dünyası” başlıklı bir kitap var, en son Alfa’dan çıkmıştı. O kitabı edinirseniz, eseri o kitap eşliğinde okumanızı öneririm, birçok olgu kitapta kapsamlı olarak ele alınıyor.
      Sevgiler saygılar

      • ercan
        14/12/2016

        Teşekkürler.

Yorum bırakın