Dr. C. Cengiz Çevik (Klasik Filolog) – Blog

Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.

Memlekent, Roma’ya Bakmak

Memlekent Dergisi’nin ikinci sayısı “Roma” konulu. Dolu dolu bir sayı olmuş (ciddiyim); kitapçılarda ve büyük marketlerde bulabileceğiniz bu sayıda benim de “Roma’ya Bakmak” başlıklı yazımı okuyabilirsiniz.


http://www.psikeart.com/yayin.php?content=%C3%9Clkeler%20ve%20Kentler%20Dergisi&subMenu=S%C3%BCreli%20Dergiler

Remi Brague “Avrupa’nın kendi kaynaklarıyla ilişkisi esas olarak ‘Romalı’dır.” diyor ; haklılık payı çok yüksek bir ifade. Roma’yı bir köprü olarak düşünürseniz, geçmişten bugüne nice entelektüel zihnin sanatta, felsefede, ilk defa tomurcuklanan bilimde ihtişamını sergileyen Yunan’a ve oradan da daha eski devirlerin bilgelik pınarlarına varabilmek için bu yoldan geçmek zorunda kaldığını rahatlıkla anlayabilirsiniz. Aslına bakılırsa Roma’nın kaderi tümüyle ‘sıradan’ bir köprü olmaktan ötedir. Yunan’ın şiirdeki ve felsefedeki eşsiz kaynaklarının görkemi, kimi düşün adamlarımıza “Roma’da felsefe yok” veya “Roma’da şiir yok” bile dedirtmiştir; oysa R. Y. Tyrrell’in de bildirdiği gibi , Yunanlar Roma hâkimiyetine geçtiğinde Latin edebiyatı da Yunan’ın hâkimiyetine geçmişse de burada tümüyle Yunanlaşma yoktur; Romalı üretken zihinler contaminatio (kendinden bir şeyler karıştırma, katma) uygulayarak ürünlerine Roma vatandaşlığını vermeyi bilmişlerdir. Yunan pınarından beslenen kültür damarlarının modern Avrupa’yı şekillendirirken ne derece Romalılaştığını özellikle de Renaissance’ın, bir tarafı esinlendiği geçmişin haşmetine diğer tarafı beslendiği bu esinle kuracağı geleceğe dönük parlak kalemlerinden de okumaz mıyız? Stoacı Seneca’nın (İ.S. I. yy.), Epikurosçu Lucretius’un (İ.Ö. I. yy.) eklektik Cicero’nun (İ.Ö. I. yy.) felsefe metinlerinin, Vergilius’un (İ.Ö. I. yy.) ya da Ovidius’un (İ.Ö. I. yy.) epik ve lirik şiirlerinin Renaissance entelektüellerinin üzerindeki etkisi, tüm Avrupa çapında müşterek kabul edilen Latincenin bilhassa bilim ve sanat dili olmasından ötürü öyle belirgindir ki, en nihayetinde damarlarında Romalılığın gezindiği eski metinler yeni Avrupa’nın şekillenmesinde başat rolü üstlenmiştir. Renaissance’ın büyük isimleri, bu metinler olmadan önlerini göremezdi. Örneğin çağlar boyunca bir öğretmen kimliğiyle Avrupa’nın üniversitelerinde kitapları okutulan, Roma’nın belki de en büyük düşün adamı olan Cicero’nun yazın gayretleri olmasaydı, 15.yy.’da astronomi alanında geçmiş kayıtları gözden geçiren Nicolaus Copernicus, Yunan Hicetas’ın devinen Dünya düşüncesinde olduğunu öğrenemeyecekti . Dahası “Cicero’nun eserleri olmasaydı” diye başlayan herhangi bir cümleyi, Avrupa yazın tarihini gözümüzün önüne getirip sağlıklı bir şekilde nihayete erdirebilmenin imkânı var mı acaba?…”
Yazıyı academia.edu’dan indirebilirsiniz:
http://www.academia.edu/1270579/_Romaya_Bakmak_
Dergiyi resmî sitesinden satın alabilirsiniz:
http://www.psikeart.com

7 comments on “Memlekent, Roma’ya Bakmak

  1. Faruk Hayati
    04/07/2009

    >Hayırlı olsun hocam, yine çok güzel bir yazı yazdığından eminim. Hemen satın alacağım.

  2. Anonymous
    07/07/2009

    >Güzel olmuş yazı Cengiz, email ile sorduğum sorularda bana yardımcı olmanı bekliyorum. Kler

  3. jimi the kewl
    07/07/2009

    >Teşekkür ederim Kler sive Anonymus/Adsız.

  4. jimi the kewl
    07/07/2009

    >Faruk teşekkür ederim.

  5. Anonymous
    10/07/2009

    >Dergiyi bulamıyorum Jimi. Yardımcı olur musun?Kler

  6. Anonymous
    17/07/2009

    >jimiciğim selamlar 🙂 ellerine sağlık süper bir iş olmuş. Ama, aradım taradım dergiyi bulamadım. Nezih Kitabevinde, D & R'da, Remzi'de, İnkılap'ta ve Dünya Kitabevinde yok. Nereden temin edeceğim ? Selamlar, Chevalier Sans Peur

  7. jimi the kewl
    19/07/2009

    >Chevalier kardeşim ben Kadıköy/Alkım'dan alabildim. Oradan ya da Beşiktaş Alkım'dan olmadı Kabalcı'dan alabilirsin; hakikaten bulunmaz Hint kumaşı yönü var derginin. Dergi yetkilileri buradan görüyorlarsa bunu, bir şeyler yapsınlar. Tiraj güdük kalıyor.

Yorum bırakın