Dr. C. Cengiz Çevik (Klasik Filolog) – Blog

Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.

Albinus ile Carneades arasında geçen bir anekdot

Daha önce İ.Ö. 155’teki üç filozofun Roma’da Atina elçisi olarak bulunduğundan bahsetmiştim. (Podcast için şuraya bakın.) Bu elçilik görevinin spesifik niteliği bir yana tarihsel bir önemi olduğunu da söylemiştim. Buna göre bu elçilik Roma’nın felsefeyle ilk resmî temaslarından birini gerçekleştirmiştir. Dahası Roma’da siyaset ve felsefe ilişkisine dair ilk önemli verilerden biri de bu elçilikten edinilmiştir. Görüşmeler sırasında filozof/elçilerden Carneades ilk gün adaletin devletin yararına olduğunu, ikinci gün ise tam tersini savunmuş ve Roma’nın emperyalist genişlemesini eleştirmiştir. Bu Senatus’u rahatsız etmiş ve Carneades diğer filozoflarla birlikte Roma’dan neredeyse konulmuştur. Bundan önceki yazıda da bahsettim.

Cicero’nun Lucullus‘unda (137) geçen bir anekdota göre Carneades Senatus önünde konuşma sırasını beklerken dönemin praetoru Albinus ona kendisinin bilge olmadığı için (quia non sapiens sum) praetor olmadığını düşünüp düşünmediğini sorar. Carneades de ona kendisinin değil, diğer elçilerden Stoacı Diogenes’in öyle düşündüğünü söyler ve susar. Başka deyişle “elçilik görevindeyim, sizin Senatus’ta Atina’yı savunacağım, bana tehlikeli laflar ettirme” demeye getirmiş olabilir.

Carneades’in bir Roma praetorunu ürkütmeme telaşı üstlendiği görevden ötürü anlaşılır bir şey ama yine Roma’da yaptığı söylenen konuşmalardan ötürü kovulduğu yönündeki anlatı bu anekdottan çıkarılan görev mantığına uymuyor. Buradaki uyumsuzluğu J. G. F. Powell “The Embassy of the Three Philosophers to Rome in 155 BC” başlıklı makalesinde irdeler. Özeti şu: Carneades’in adalet üzerine yaptığı söylenen konuşmalar ya da onların Roma’da rahatsızlık yarattığı yönündeki kabul uydurma olabilir. Cicero temelli bu anlatı kendinde oksimorondur, zira elçilik yapmakla görevli biri, filozof da olsa, niçin ikna etmek için huzuruna çıktığı bir devletin siyasetini sert bir şekilde eleştirsin? Aksine Albinus’un şakasını bile diğer filozofa yönlendirerek geçiştirmiş sayılamaz mı? Sayılabileceğini düşünüyorum.

Bununla birlikte Polybius (33.1.3-8) Albinus’un filozofları Senatus’un önüne çıkaran, onları tanıtan kişi olduğunu da söylüyor, dahası kendisinin Yunan dili, kültürü ve düşünce tarzına (felsefesine) merakı olduğunu da (39.1.1-3). Nitekim daha sonradan bir de tarih eseri yazmıştır kendisi. Demem o ki, Albinus’un kendisini küçültmesi mütevazi bir kodlama ve bir örtmece olarak görülebilir, Carneades’le alay etmiş değil de, onu konuşturmak, onunla diyaloğa girmek istemiş olabilir, hatta Carneades’in bir hayranı bile olabilir, bilemiyoruz. Ne yazık ki, İ.Ö. 155’le ilgili bilgilerimiz az, spekülasyonlarımız ise çok.

1 comments on “Albinus ile Carneades arasında geçen bir anekdot

  1. Geri bildirim: Kökensel Bir İnceleme: De Re Publica’da İktidarın Adalet Sorunu! | jimi the kewl resmi blog! (C. Cengiz Çevik)

Yorum bırakın