Dr. C. Cengiz Çevik (Klasik Filolog) – Blog

Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.

Petronius’un Satyrica’sı Üzerine


A.   Satyrica’nın Tarihi ve Fiziksel Yapısı

Tacitus’un Annales 16.17-20’de kısaca betimlediği kadarıyla önce Bithynia’da proconsul, daha sonra İ.S. 62’de ise consul olan ancak imparator Nero’nun keyiften sorumlu bakanlığını ve eğlence eksperliğini yapmasıyla ünlenen Titus Petronius Niger Arbiter (kısaca Petronius) kaleme aldığı roman türündeki bir eserle Latin edebiyatının bu yazın türündeki en önemli temsilcilerinden biri olmuştur: Roma’nın önemli tarih yazarları Petronius’un kaleme aldığı Satyrica başlıklı bu eserden hiç bahsetmemiştir, ne yazarın yaşamından bahseden Tacitus, ne de ondan az da olsa bahseden Plutarchus ve Yaşlı Plinius.[1] İmparator Nero döneminde, bizzat imparator için kaleme alındığından, ihtimaldir ki, çok az (belki de sadece bir tane) kopyasının basılması, eserin Eskiçağ’da pek bilinmemesini sağlamış olabilir.[2]

Eserin başlığı olarak Satyrica (“Satyricon libri” yani “Satyrica kitapları”) ismi kabul edilmiştir.[3] Satyrica “Satirlerin öyküleri” olarak Türkçeleştirilebilir.[4] Günümüze fragmanlar şeklinde ulaşan bu eserin 14., Cena Trimalchionis (“Trimalchio’nun Yemeği”) başlığıyla bilinen ve elimizdeki metnin üçte birini oluşturan kısmın yer aldığı 15. ve son kırk bölümü ihtiva eden 16. kitabına sahibiz. J. P. Sullivan’ın yorumuna göre eserin orijinal metni dört kitaptan oluşmakta olup dört yüz bin sözcük içermektedir[5] ancak bunun tartışmaya açık bir yorum olduğunu da söylemek gerekir. Peki, eserin geri kalan kısmı niçin elimize ulaşmadı? Bu konuyla ilgili olarak farklı değerlendirmeler yapılabilir, örneğin elimize ulaşmayan diğer kitaplar okuyucular ya da eseri kopyalayıp çoğaltanlar tarafından beğenilmemiş, aşırı ahlaksız bulunmuş ya da (okunmaya değmeyecek ölçüde) yeterince ahlaksız bulunmamış olabilir.[6]

Metnin fiziksel yapısının tarihine baktığımızda, 12. yy.’da Salisbury’li John’un, Satyrica’nın elimizdekinden daha fazla kitabına sahip olduğunu görüyoruz, ayrıca Cena Trimalchionis bölümü Dublin ve Cambridge’te de biliniyordu. On beşinci yüzyılda ise Poggio gibi elyazması toplayıcıları Cena’nın tek kopyasını keşfedip sonra yeniden kaybetmiştir.[7]

Satyrica’nın elimizdeki bölümlerine (ve onların bulunduğu elyazmalarına) baktığımızda -yukarıda genel hatlarıyla sunduğumuz bilgilerin de ışığında- Petronius’un, eserin sonuna doğru belli bir konu ve hikâye bütünlüğü sağlamaya giriştiği ve -yukarıda da dediğimiz gibi- sadece bu bölümlerin okuyanlarda ve kopyalayanlarda ilgi uyandırdığı söylenebilir. Metni taşıyan dört elyazması grubunun içeriğini şu şekilde özetleyebiliriz: (1) L adı verilen elyazması grubu daha müstehcen yazıları içermekle birlikte, buradaki fragmanlar çoğu kere konudan bağımsızdır. (2) O adı verilen elyazması grubu daha kısa ancak hikaye örgüsüne daha bağlı olan diyalog ve şiirlerden oluşmaktadır. (3) H adlı verilen tek bir elyazmasında Cena Trimalchionis başlıklı bölüm (26-78 bölümler) bulunur. (4) Farklı yazarlara ait kısa edebî metinlerden oluşur.[8] G. Schmeling’in de bildirdiği gibi, birçok editör ve filolog sayesinde (örneğin Konrad Müller 1961-1995 yılları arasında eserin günümüzdeki en son çatısını oluşturmuştur), bu denli eksik ve karmaşık yapıda günümüze ulaşan Satyrica’nın ilgili bölümleri belli bir düzene sokulmuş ve en nihayetinde metin bütünlük içinde okunabilir olmuştur ancak unutmamalı ki, eserin elimizdeki düzeni ve sırası ile yazarı Petronius’un belirlediği düzen ve sıranın aynı olup olmadığı bilinmemektedir.[9] 141 bölümden oluşan fragmanlar şeklindeki bu esere, kimisinin Petronius’a, kimisinin ise başkalarına ait olduğu düşünülen 50 fragman daha eklenir.[10]

B.   İçerik Bakımından Satyrica

Yukarıda da söylediğimiz gibi, elimizde 24 kitaptan oluşan eserin 14. ve 16. kitabının bir kısmıyla 15. kitabının tamamı bulunmaktadır. Eser elimizdeki bu haliyle 9 kısımdan oluşmaktadır: (1-6 bölümler arası) Retorik / eğitimin çöküşü üzerine bir tartışma; (7-11) Fragmanlar halinde üçlü aşk çekişmesi; (12-15) Çalınan pelerinler ve altın paralar; (16-26) Priapus rahibesi olan Quartilla ile cinsel ilişki; (26-78) Trimalchio’nun yemeği; (79-99) Şair Eumolpus’un Ascyltus yerine aşk üçlüsüne dahil olması; (100-115) Lichas’ın gemisi ve gemi kazası (Güney İtalya); (116-124) Croton’a yolculuk, Eumolpus’un destanı; (125-141) Eserin kahramanlarının miraskovalayıcıları (captatores) tarafından rahatsız edilmesi.

Eserde anlatılan hikâyenin temelinde çalışmadan sadece çalan, zenginliğe ve zenginlere dalkavukluk yapan, düzenbazlığa bulaşan ve cinselliği ticarete dökmüş Encolpius ile arkadaşlarının yaşadıkları yatar. Bu karakterler toplum tarafından itilmiş olmasına rağmen kötücül ya da günahkâr olarak resmedilmez, anakronik bir tespit yaparsak, hepsi daha çok, “Damon Runyon türü” başarısız hırsızlar gibidir.[11] Eserdeki herbir sahne ve bölüm okuyucuya bir edebî türü ya da temayı hatırlatmak için yazılmış gibidir, örneğin 12-15. bölümler Yeni Komedi’nin bir örneğidir; 16-26 Priapea nesiri ya da Parthların Romalı memurların çantalarında bulup da şaşırdıkları türden (Plutarchus, Crassus 32) kısa hikâyeler gibidir; 126 vd. Odysseus-Circe ilişkisini anımsatırken, 80 iki homoseksüel erkek kardeş arasındaki kavgayı, Eteocles ile Polynices’in kavgasını andırarak anlatır. Cena Trimalchionis başlıklı bölümde ise anlatıcı olarak Encolpius Trimalchio ile arkadaşlarının gösterişli ve ahlaken sorunlu yaşamını gözler önüne sererken, okuyucular Platon’un Symposium’unu, Horatius’un Cena Nasidieni’sini (Satira 2.8) ve benzer nitelikli diğer yapıtları anımsayabilir.[12]

Satyrica Agamemnon ile Encolpius’un eğitimin kötü durumu üzerine yaptığı tartışmayla açılır (1-6), fragmanlar halinde olan bu bölümden sonra Encolpius ve dostu Ascyltus oğlan Giton’a kimin sahip olacağı konusunda tartışmaya girişir (7.11). Bu aşk üçgeninin hikâyesi parasız kalıp çalmış oldukları pelerini satmak zorunda kaldıkları başka bir hikâyeye doğru evrilir (12-15). Yeni Komedi’yi anımsatan bir sahnede Ascyltus pelerini sahibine teslim edip altın paralar taşıyan bir tunik alır. Eserin devamında Priapus rahibesi olan Quartilla’nın tehditlerini, kopardığı yaygarayı, döktüğü gözyaşları ve süründüğü kokuları okuruz, rahibe Encolpius’u, Priapus ritüellerine karşı saygısızlık yaptığı (günah işlediği) yönünde suçlar (16-26). Agamemnon aşk üçlüsünü zengin Trimalchio’nun ziyafetine davet eder ve bu gösterişli ziyafet uzun bir şekilde anlatılır. Trimalchio tatsız eğlencelerle, akrobatlarla, şarkıcılarla, yiyecek ve içeceklerle misafirlerine aşırılığın türlü örneklerinin sergilendiği bir gece geçirtmeye çalışır (26-78). Altıncı sahne (79-99) Ascyltus’un yerini alan şair Eumolpus’u tanıtır, karakterler Puteoli yakınlarından güneydeki Croton’a hareket eder, Eumolpus da zengin bir adamın oğlunu nasıl sömürdüğünü anlatır. Encolpiıus, Giton ve Eumolpus bir gemiyle Puteoli’den ayrılır, geminin kaptanı ise geçmişte Encolpius tarafından soyulmuş ve eşi yine onun tarafından taciz edilmiş biridir (100-115). Eumolpus gemide “Ephesus’un Dulu” hikâyesini anlatır, bir fırtına çıkar ve gemi enkaza döner. Bir sonraki bölümde, Croton’a varana dek, Eumolpus Caesar ile Pompeius arasındaki iç savaşın kısa destanını anlatır arkadaşlarına (116-124). Karakterlerin parasız bir şekilde Croton’da geçirdikleri vakit eserin son konusunu oluşturur (125-141).


[1] G. Schmeling, “Petronius and the Satyrica”, Ed. by H. Hofmann, Routledge (Taylor and Francis Group), London and New York, 2005, s.19.

[2] K. F. C. Rose, The Date and Author of the Satyricon, E. J.Brill 1971, s.41.

[3] K. Müller (ed.), Petronius – Satyrica, Artemis, Munich 1983, s.491-2.

[4] G. Schmeling, A.e.

[5] J. P. Sullivan, The Satyricon of Petronius: A Literary Study, Faber and Faber, London 1968, s.36.

[6] G. Schmeling, A.e., s.20.

[7] G. Schmeling, A.e.

[8] G. Schmeling, A.e.

[9] G. Schmeling, A.e.

[10] G. Schmeling, A.e.

[11] G. Schmeling, A.e., s.21.

[12] G. Schmeling, A.e.


1 comments on “Petronius’un Satyrica’sı Üzerine

  1. Geri bildirim: Petronius’un Satyrica’sı Üzerine (2) « jimi the kewl resmi blog! (C. Cengiz Çevik)

Yorum bırakın