Dr. C. Cengiz Çevik (Klasik Filolog) – Blog

Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.

>Hegel ve mistik

>…

Felsefenin gizem kültleri içinde yer aldığını söylemek manasız değildir; ancak bu, daha kayda-değer tasarımlara ilişkin duyumsal tavırda, söz konusu gizem kültleri sembolik / tasvirler içermemesi dışında, izlenesi hedefin kendisi değildir. Daha sonra bir tür bilinmezliğe çekilen eski doğal dinin önemli bir kısmı bu gizemlerde korunmuş olabilir. Bütün olarak bakarsak, gizemlerin içeriği yaygın/halk dininden oldukça geriye çekilmiştir. Hakikî dindeki, yani Hıristiyanlık dinindeki gizemler temelde spekülasyondan ibarettir. Yeni-Platoncular spekülatif bağlama mistik; muein ya da mueisthai, ‘sırlanma‘ (sıra bulanma) diyordu yani “spekülatif felsefede yer alma / spekülatif felsefeye özgü“. Terim, düz manada bilinmeyen bir şeye işaret eder, bir gizeme, başka deyişle gerçekten bilinemeyen ya da kavranamayan şeye. Bu yüzden tüm Atinalılar Eleusis gizemlerine kabul edilmişti/bulanmıştı, Socrates bunun özel bir istisnasıydı. Yasaklanmış olan tek şey, söz konusu gizemleri, yabancıların önünde, herkese ifşa etmekti. Misal olur ki, Aeschylus gizemlerden birini, yani -her ne kadar her Atinalı bunu biliyor idiyse de- Proserpina’nın, Diana’nın kızı olduğunu [*] ifşa etmekle suçlanmıştı.

Hıristiyanlık dininde de dogmalara gizemler denir, bu terim, Hıristiyanlık dininde Tanrı’nın doğasıyla ilgili bilinen şeye işaret eder. Bu yüzden bu gizemler bilinmeyen şeyler değildir, aksine ifşa edilmiş, bilinmiş şeylerdir. Bu noktada gizem katiyen gizli bir şey olmaz, zira Hıristiyanlar gizeme iştirak edenlerdir. Her iştirakçi bilir ki, bu, Hıristiyanlığı diğer dinlerden ayıran niteliktir.

Kaynak: Hegel, The Lectures of 1825-6, 260-262; (G. W. F. Hegel: Lectures on the History of Philosophy 1825-6: volume I. Introduction and Oriental Philosophy, tr. R. F. Brown, Oxford University Press, 2009, s.84) 
Türkçesi: C. Cengiz Çevik

*H egel burada yanılıyor, Hegel de olsan yanılabiliyorsun işte. Editio’larda metnin bu kısmında not düşülür ve denir ki “Hegel yanılıyor. Aeschylus Proserpina’nın Diana’nın kızı olduğunu söylemedi, ‘Demeter’in kızıdır’ dedi.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

Bilgi

This entry was posted on 08/05/2010 by in Felsefe - bilim, Genel and tagged , , , , .
%d blogcu bunu beğendi: