Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.
“durum: sed levius fit patientia
quidquid corrigere est nefas.”
Türkçesi:
“zor ama hafifler sabırla
düzeltmenin mümkün olmadığı her şey.”
[Horatius, Carmina 1.19-20]
Buradaki nefas çekimsiz olmakla birlikte “kutsal yasaya, dine aykırı bir şey, günah, suç” anlamında. “Nefas est” “günahtır, yasaya aykırıdır” vb. anlamlarda çevrilebilir. Ancak Lewis & Short, “nefas” maddesi, II B’de yukarıdaki dize örnek gösterilerek “imkansız, mümkün olmayan” anlamı da verilmiştir. Bu durumda “nefas est” “mümkün değildir” olarak da çevrilebilir. Corrigere mastarıyla birlikte “düzeltmenin mümkün olmadığı…” anlamını kazanan bu yapı quidquid’e bağlanır, o da “levius est”e. Geri döndürülemez veya düzeltilemez olan elbette kör talihin insana dayattığı durumdur.
Seneca da benzer bir şekilde Epistulae Morales 107.9’da “Optimum est pati, quod emendare non possis” der, yani “düzeltemediğin/geri döndüremediğin şeye sabretmen en iyisidir.”
Horatius ve Seneca alıntılarında karşımıza çıkan patientia ve pati fiilleri birbiriyle alakalı, ilki yani patientia, ikincisinin praesens participium’u olan patiens (sabreden, katlanan) sözcüğünden –tia sonekiyle türetilmiş soyut bir isimdir ve “sabır, katlanma” gibi anlamlara sahiptir. Patientia kötü bir bağlamda “kendisini doğal olmayan bir şehvete teslim etme” anlamında da kullanılır, aklıma hemen Seneca’nın Naturales Quaestiones adlı eserindeki, şehveti için ayna teknolojisinden yararlanan Romalı Hostius Quadra karakteri geliyor. Sabır bir boyun eğme biçimidir, ki bu anlamda da ayrıca kullanılmıştır. Elbette önemli olan neye sabredildiği veya neyin karşısında boyun eğildiğidir.