Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.
Anima Türkçede “can” dediğimiz, insanlar ve hayvanlardaki canlılığın kaynağını, bir anlamda “ruh”u imler. Yine Türkçedeki “son nefesini vermek” deyimindeki “nefes” de anima‘dır, bu bağlamda Yunancadaki ψῡχή ile özdeştir. Anima temelde bedenin varoluşsal kimliğinin bir parçası, başka deyişle bedenin fonksiyonu olması bakımından animus‘tan ayrılır. Animus da “ruh” olarak çevrilebilir, ancak anima‘dan farklı olarak soyut bir varlık olan ruhun tüm soyut işlevlerini kapsar ve bedenden bağımsız olarak düşünülür. Örneğin insanın karakterindeki iyi ya da kötü niteliklerin atfedildiği şey anima değil, animus‘tur, bu yüzden bireyin ahlakî kimliğini de imler. Döderlein’in (Döderlein’s Hand-book of Latin Synonyms) yaptığı ayrımla söylersek, mitolojik perspektifte ölmüş kişinin -bedenin bir parçası olduğu için bedenden ayrılan- gölge, hayalet, vs. şeklinde de düşünebileceğimiz “ruh”una anima, metafizik perspektife ölmüş kişinin soyut ruh”una ise animus denir. Bununla birlikte mens “ruh” anlamı bakımından animus ile anima‘nın birbirine yakınsamasına katılmasa da, animus‘un anlamındaki ruhun kapsanan işlevlerinden olan “düşünme, akletme”yi ve buradan hareketle “zihin”i imler. (Cic. Rep. 2.40: ea quae latet in animis hominum, quaeque pars animi mens vocatur) Yine mens‘in temel anlamından hareketle “zihinsel kavrayış” anlamında da kullanıldığını belirtelim. En nihayetinde “bir bütün olarak doğa tarafından animus’un yönetiminin kendisine verildiği” (Cic. Tusc. 3.5) bir üst mercidir, yani mens (zihin) animus‘u (karakteri) yönetir.
Cengiz Bey, Bu durumda, söylediklerinizden hareketle “carcer animae corpus est” cümlesindeki “animae”yi “ruhun” olarak cevirmek dogru olacaktır(?)
Tabi, burada bedenin ruhun hapishanesi olduğu söyleniyor.
Teşekkürler.
“mens” i ‘mind’ olarak mı düşünelim?