Dr. C. Cengiz Çevik (Klasik Filolog) – Blog

Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.

Prensip Meselesi!

Prensip ile prens kelimeleri arasında akrabalık var; bu basit bir benzetmeden çok daha ötesini düşündürtmeli Türk okuyucusuna. “Okuyucu” diyorum; zira okuyucunun görevi yazılanı anlamak, anladığını da aktarabilmek; belki de bu yüzden okuduğu kitapların özetini yazan ve sırf bunun için defter tutan kişilere saygıyla bakarım. Prensip ve prens: Bu iki kelimenin de Adem’i yani çıkış noktası, ilk atası Latincedeki princeps kelimesidir. Hani bazen insanlar “Hepimiz Adem’den geldik, hepimiz kardeşiz” der ya, onun gibi. Princeps de aslında primus (ilk) ve capio (alıyorum) kelimelerinin birleşiminden oluşur, “ele alınmış ilk şey” gibi düşünmemiz gerekiyor. Yine principio (başlıyorum) fiili de princeps‘le kuzen olur. Daha sonradan bu kelime “önde gelen” anlamını kazanarak roma’da “lider” yerine kullanılmıştır. Örneğin her komutan bir “princeps” olup kraliyetin başındaki kral da “princeps“tir. Yürüyüş esnasında önden giderek size yol gösteren kılavuz da “princeps“tir. Dahası “princeps“, Roma’daki soyluları ve kanaat önderlerini de tanımlar.
Princeps, batı dillerine şu şekilde geçmiştir: Alm. prinz, Fr. principe, İng. prince, İsp. principe, İt. principe, Por. príncipe. Merriam-Webster Collegiate, İngilizcedeki “prens” anlamındaki prince sözcüğünün, ilkin 13. yy. İngilizcesinde kullanıldığını söylüyor. Bunu da ek bilgi olarak kafamıza kazıyalım.
Batı dillerinde karşımıza çıkan “princ-“li kelimelerin tamamı bir şeyin ilkliğini ya da başladığını gösterir. İlklik ve başlama anlamı princeps‘ten doğan prensip‘te de vardır. Prensip, princeps gibi “önde giden” kaidedir; bu haliyle sonraki fikirlere yol gösterir, onları yönetir. “Prensiplere uyalım” dediğimizde, “fikirlerimizin [adeta] kralı (princeps) olan baş fikre uyalım” demeye getiririz. Prensip yol gösterici olmanın yanında, aynı zamanda başlangıç noktasıdır; “bu, prensiplerime uymuyor” dediğimizde; başlangıçta hedeflediğimiz, niyet ettiğimiz yolculuğun doğasına aykırı bir durumla karşılaştığımızı söylemiş oluruz.
Ayrıca prensip‘in princeps‘le arasında bir bağlayıcısı vardır: Principium. Hatta diyebiliriz ki, “ilke“, “başlangıç“, “öz“, “ilk nokta” anlamlarındaki principium, prensip‘i daha da etkilemiştir; zira Türkçede kuramsal açıdan “ilke“, “prensip” dediğimiz o ilk kaidenin tam karşılığı principium‘dur. Kelimenin yapısına baktığımızda yine primus + capio birleşimini gördüğümüzden princeps‘i dede, principium‘u baba, bizdeki prensip’i de oğul olarak düşünebiliriz. Prensip’in diğer dillere geçişi şöyle: Alm. prinzip, Fr. principe, İng. principle, İt. principio, Por. princípio. Bunlar gibi, Esparanto’da da principo diye uydurmuşlar.
Bu konuda prensip sahibi değilim” diyen kişi, “bu konuda fikirlerimin tutarlı bir başlangıç noktası ve önder kabul edebileceği bir ön-kabulü yok” demiş olur. Prensipsizlik, prenssizlik ya da prensessizlik gibi bir şeydir. İnsan kendisini güdük hissedebilir böyle bir durumda, doğaldır.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: