Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.
Evvelce ciddi bir yayın için Nietzsche çevirmemiştim. Almanca orjinalinden değilse de İngilizcesinden yaptığım çeviriyi paylaşmak istiyorum. Konu ve pasaj bildik, soylu ve köle ahlakı arasındaki fark, çeviri akıcılık ve anlam bütünlüğü bakımından geçer not alır mı, ne dersiniz?
“Köle ayaklanması, hıncın kendisi yaratıcı olup değer ürettiğinde, ahlaken başlar: Doğru reaksiyonu reddeden karakterlerin hıncı ve edimleri, imgesel bir intikam duygusuyla bedel öder. Her soylu ahlakı kendi zaferinin kabulünden gelişirken, köle ahlakı başından itibaren ‘dışarıda’ olana, ‘farklı’ olana, ‘kendisinden olmayana’ Hayır der ve bu Hayır, onun yaratıcı edimidir. Değer biçen gözün ters yüz olması—bu kişinin bakışını arkadan ziyade yere çevirmesini gerektirir- hıncın varlığına ilişkindir: köle ahlakı var olabilmek için her daim ilkin düşmancıl bir dış dünyaya ihtiyaç duyar, fizyolojik ifadeye, tümüyle eyleme geçebilmek için dışsal uyarıcılara ihtiyaç duyar– bu eylem temelde bir reaksiyondur… Soylu insan kendisine karşı hakikatli ve açıklık içinde yaşarken… hınç insanı kendisine karşı ne dik başlı, ne naif, ne dürüst ne de açık sözlüdür. Ruhu şaşı bakar.”
Nietzsche 1967 [1887], İlk Deneme, 10. Kısım