Dr. C. Cengiz Çevik (Klasik Filolog) – Blog

Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.

Metellus ve ölü yatağı ya da mortui lectus

Romalı tarihçi Velleius Paterculus, Roma tarihinin önemli şahsiyetlerinden olan ve Macedonia’nın fethiyle birlikte, cesaretinden ötürü kendisine Macedonicus ünvanı verilen Metellus’u överken, Achaialıları da mağlup ettiğinden bahseder ve onun kültürel katkılarını ortaya koyar. Buna göre, Metellus Büyük İskender’in Lysippus’a yaptırdığı “[İskender’in] Granicus nehrinde boğulan süvarilerin[in] heykellerini” Roma’ya getirtmiştir, keza Roma’da mermerden bir tapınak yaptıran ilk kişi de odur. Sonunda Paterculus, “Soyu, dönemi ve sınıfı bakımından mutluluğunu Metellus’un talihiyle kıyaslayabileceğin birini nadiren bulursun” (“Vix ullius gentis aetatis ordinis hominem inveneris, cuius felicitatem fortunae Metelli compares”) bile der.

Yine aynı metnin devamında yazar, Metellus’un “kazandığı kayda değer zaferler ve en büyük ünvanlar, devletteki yetkin konumu, yaşamının süresi ve devlet için düşmanlarla giriştiği şöhretine zarar vermeyen çetin savaşlar bir yana dört çocuk yetiştirdiğinden” bahsederek, “başarılı çocuklar yetiştirmeyi” de onun “başarılarından” sayar.

Sonra yazar, Metellus’un ölümüyle birlikte dört oğlunun siyasî-diplomatik kariyerine ilişkin bilgi verir:

Mortui eius lectum pro rostris sustulerunt quattuor filii, unus consularis et censorius, alter consularis, tertius consul, quartus candidatus consulatus, quem honorem adeptus est. Hoc est nimirum magis feliciter de vita migrare quam mori.

Şöyle çeviriyorum:

Bu dört oğul ölü babalarının yatağını kürsü önüne taşıdı, birisi konsül ve censor, diğeri konsül, üçüncüsü daha sonra yine konsül oldu, dördüncüsü ise konsüllüğe aday gösterildi ve bu makama erdi. Bu ölmek değil ziyadesiyle mutlu bir şekilde yaşamdan göçmektir.

Prof. Dr. Bedia Demiriş (İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı) hocamla birlikte Paterculus’un ilgili metninin yukarıda özetlediğim / çevirdiğim kısmı üzerinde çalışırken, yine hemen yukarıda aktardığım iki cümle üzerinde “bilhassa” düşünmemiz gerektiği sonucuna vardık. Hocamla aramızda “ilk etapta” yukarıdaki iki cümlenin anlam mahiyetine ilişkin bir görüş ayrılığı oluştu, bu görüş ayrılığı temelde “ölünün [Metellus’un] yatağının oğulları tarafından kürsü önüne taşınması” durumuyla alakalıydı, ben sondaki  “Bu [Metellus için] ölmek değil ziyadesiyle mutlu bir şekilde yaşamdan göçmektir” ifadesinden / çıkarımından hareketle, dört oğulun göz alıcı siyasî / diplomatik kariyerinin -babaları Metellus’un “vatana, millete hayırlı evlat yetiştirme” anlamında- boş yere ölmediğini gösterdiği (başka deyişle Paterculus bunu göstermeye çalışıyor) kanaatini taşırken (Paterculus’un ifadesinin “metaforik” ya da “figüratif” olarak değerlendirdiğimi söyleyebiliriz), hocam “kürsü önüne ölü yatağı taşımanın” Roma’nın ilgili döneminde (ve belki de sonrasında) somut ve aktüel bir gelenek olduğunu dile getirdi, hocama göre, günümüzde de örneklerine rastladığımız gibi ölen önemli şahsiyetin tabutu, onun çalıştığı ya da yaşadığı (ya da kısaca “simgeleştiği” diyelim) yerde katafalka konur ve geride kalanlar kendisine son görevini yerine getirir. Peki, Paterculus’un aktarımındaki “kürsü önüne ölü yatağı taşıma” ifadesi ne anlama geliyor, yazarın kastı nedir?

Her şeyden önce bir tarihlendirme yapalım, ki önümüzü daha net görelim. Metellus Macedonicus İ.Ö. 210-116 yılları arasında yaşamıştı, o halde  “kürsü önüne ölü yatağı taşıma” gibi bir adetin olup olmadığını anlamak için bu dönemin Roma’sına bakmak gerekir, dahası ilgili ifadedeki yatağın yani lectus‘un içerdiği anlamlar da bizi yine bu metindeki mahiyetini kavramaya itebilir. Şimdi lectus‘a ve adet olasılığına bakalım.

C. T. Lewis’in sözlüğünde lectus’un ilk anlamı, benim de çevirdiğim gibi, “yatak”tır.

lectus, i, m. (nom. lectum, i, n., Dig 32, 1, 52, § 9; 34, 2, 19, § 8; lectus, ūs, Plaut. Am. 1, 3, 15; al. lecti; Sen. Ep. 95, 72 Haas; Cornif. ap. Prisc. 711 P.) [Gr. λεχοσαλοχοσλοχοσλοχμη; Lat. lectica; cf. Germ. Lager],  

I. a couch, bed .I. In gen.: meum quidem te lectum certe occupare non sinam, Plaut. Truc. 5, 71: dapsilis, id. ib. 1, 1, 34: standumst in lecto, id. Men. 1, 1, 26: lecti loris subtenti, Cato, R. R. 10: in lecto esse, Cic. Fam. 9, 23; id. Tusc. 5, 20, 59: lecto teneri,to be confined to one’s bed id. Verr. 2, 5, 7, § 16: surgere lecto, Prop. 2, 18 (3, 15), 31: descendere lecto, Tib. 1, 2, 19 (al. derepere): lectus Proculā minor,too short for Juv. 3, 203: pedes lecti, in quo cubat Dialis, luto tenui circumlitos esse oportet, Gell. 10, 15, 14 sqq.— Plur. : lectos eburatos, auratos (advexit), Plaut. Stich. 2, 2, 53.— 

Ancak aynı sözlükten eril yapılı bu ismin anlam genişlemesine uğrayarak hem “evlilik yatağı” (gerdek yatağı?), hem “yemek divanı”, hem “yazma/okuma divanı”, hem de “ölü yatağı” olarak da kullanıldığını öğreniyoruz:

II. In partic.

A. A bridal bed : lectus genialis, the nuptial-bed, which, after the marriage, was called adversus (because it stood opposite the door): genialis, Cic. Clu. 5 fin. : adversus, Prop. 4 (5), 11, 85: jugalis, Verg. A. 4, 496: aucupor in lecto mendaces caelibe somnos, Ov. H. 13, 107.—

B. A couch for reclining on at meals, a dining- or eating-couch, Cic. Verr. 2, 2, 74, § 183: lecto recumbere, Hor. Ep. 1, 5, 1: in imo lecto residere, Suet. Aug. 64.—

C. A couch or settee on which it was customary to read or write, a reading-couch, Sen. Ep. 72, 2.—

D. A funeral bed or couch, a bier : flebis et arsuro positum me, Delia, lecto, Tib. 1, 1, 61: lecto funebri aptatus, Petr. 114: corpus ipsum impositum lecto erat, Quint. 6, 1, 31.

Elbette ki, burada bizi ilgilendiren anlam sonda verilen “ölü / cenaze yatağı ya da divanı”dır, ancak yukarıdaki tanımdan da anlaşılabileceği gibi, lectus‘un bir de yine “ölü yatağı” anlamıyla alakalı olarak “tabut, tabut sehpası” (a bier) anlamı da vardır. Lectus‘un bu anlamıyla ilgili olarak W. Smith’in meşhur A Dictionary of Greek and Roman Antiquities‘ine (Perseus’tan tamamını okuyabilirsiniz: http://www.perseus.tufts.edu/) baktım, lectus maddesinde, ilgili anlam için funus (cenaze) maddesine bkz. verilmiş, ben de oraya gittim (bu arada, yıllar evvel bu kitabın Google Books‘tan çıktısını alıp ciltlettirmiştim, meğerse F maddesi yokmuş içinde, yeni farkına vardım, ben de Perseus’un sitesinden ulaştım Fundus maddesine). W. Smith bu maddede uzun uzun Yunan-Roma’daki cenaze ritüelinden bahsederken, doğal olarak bir yerde Roma’daki “ölü yatağı / lectus” unsurundan da söz ediyor ve bir resim paylaşıyor:

lectus funebris

The annexed cut from a Roman relief in the Lateran Museum (Baumeister, p. 239, after Mon. Inst. v. tav. 6) represents the lectus funebris, on which the corpse of a female lies dressed. Two female mourners (praeficae) stand behind, and by their side a man in the act of putting a garland on the head of the corpse. On each side of the lectus funebris is a torch. On the left side is a female blowing.” (W. Smith, a.g.e.)

Roma geleneğinde “lectus funebris” yani “cenaze yatağı” yukarıdaki gibidir.

Yine W. Smith aradığımız bilgiyi, ilgili maddede veriyor:

In this order the funeral train proceeded to the forum. There it halted before the rostra, the wearers of the imagines took their seats upon curule chairs, and the laudatio funebris was pronounced, generally by a close relation of the deceased (Plb. 6.53 ; Dionys. A. R. 5.17, 11.39; Plut. Luc. 43; Hor. Sat. 1.6, 43); though in the case of a funus publicum this function might be assigned by a senatusconsultum to one of the magistrates (Quintil. Instit. 3.7, 2). Dionysius (l.c.) expressly tells us that the laudatio was entirely different from the ἔπαινος, which in Greece was pronounced over the grave of soldiers who had been killed in war; for the laudatio was used in the case of all distinguished men, whether soldiers or statesmen, and without regard to the way in which they had died. The custom at Rome was very ancient.

Burada aktarılan bilgiyi özetlemem gerekirse, cenaze ritüeli forumda sürüyor. “Ölü kişinin tabutu [ya da yatağı] kürsü önüne konuyor.” Ölen şahsiyetin önemine bağlı olarak Laudatio funebris yani “cenaze övgüsü” sunuluyor. W. Smith, Yunan’daki, savaşta ölmüş askerlere sunulan ἔπαινος‘tan farklı olarak, Roma’da “asker ya da devlet adamı olsun, fark etmez, veyahut nasıl ölmüş olursa olsun, neticede önemli kişilerin ölüm yataklarının / tabutlarının kürsü önüne konulduktan sonra laudatio funebris sunulduğunu söylüyor. O halde Metellus Macedonicus da önemli bir asker ve devlet adamı olduğu için, öldükten sonra ölü yatağının laudatio funebris için kürsü (rostra) önüne getirildiği düşünülebilir, kaldı ki W. Smith (yukarıda) bu adetin çok eski olduğunu söyleyerek (adet İ.Ö. 509 yılıyla tarihlenmekle birlikte, ilkin efsanevî kişilik Publicola tarafından yitirdiği yoldaşı Brutus için uygulanmıştır), bize Metellus Macedonicus’un da (dönemiyle birlikte) bu adete tabi olduğunu düşündürebilir.

Anlaşılıyor ki, Prof. Dr. Bedia Demiriş hocamın “somut gelenek” tespiti doğru görünüyor, dolayısıyla Paterculus’un aktarımındaki “Bu ölmek değil ziyadesiyle mutlu bir şekilde yaşamdan göçmektir” ifadesini de, oğulların kariyerinin babanın kariyerini sürdürmesi bakımından değerlendirip “kürsü önüne getirilenin, önemli bir şahsiyetin, devamı getirilesi soyut / metaforik yücelikten ziyade ‘sadece’ ölmüş önemli bir şahsiyetin cenaze / ölü yatağı olduğunu” söyleyebiliriz.

Reklam

One comment on “Metellus ve ölü yatağı ya da mortui lectus

  1. zuhalkaraca (@zuhalkaraca)
    22/12/2011

    Öğrenilecek ne çok şey var. Çeviri ve yazı emeğiniz teşekkürler.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: