>Robert Burton… ama Latincesi yakıyor!
>
Kendisini İngiliz Atina’sında görüp Democritus’un bir küçüğü olarak değerlendiren Robert Burton şöyle diyordu:
“
Ben yoksul değilim, ben varlıklı da değilim; nihil est, nihil deest, ben azım, hiçbir şey de istemiyorum, tüm hazinem Minerva’nın kulesinde… Democritus’un bahçesinde olduğu gibi, ben hâlâ sıradan bir öğrenciyim ve bir manastır yaşamı sürüyorum, ipse mihi theatrum, dünyanın kaygılarından ve kargaşalarından kendimi sıyırmış durumdayım, et tanquam in specula positus, dediği gibi, sizin tümüyle yukarılarınızda bir yerde, tıpkı stoicus sapiens gibi, omnia saecula, praeterita praesentiaque videns, uno velut intuitu. Dışarıda ne olup bittiğini görüyor ve duyuyorum, diğerleri nasıl koşuşturuyor, üst üste biniyor, gürültü yapıyor ve mahkemede, açıkta birbirini yumuşatıyor, hepsini görüyor ve duyuyorum, tüm bu dava keşmekeşinden uzaktayım! Aulae vanitatem, fori ambitionem, ridere mecum soleo!“
Latinceler için
* Nihil est, nihil deest: Hiçbir şeyim yok, hiçbir şeyden de yoksun değilim.
* Ipse mihi theatrum: Ben kendime tiyatroyum/kendimin tiyatrosuyum.
* Et tanquam in specula positus: Hiç umudu kalmamış gibi… / bir aynaya yerleşmiş gibi…
*
Stoicus sapiens: Kaygısız/tepki vermeyen bir bilge veyahut Stoacı Bilge. Ek olarak bkz.
#18675427 ve
#18675049
* Omnia saecula, praeterita praesentiaque videns, uno velut intuitu: Tüm dünyevî olan biteni, geçmiştekileri ve şimdikileri sanki birmiş gibi düşünerek izleyen!
* Aulae vanitatem, fori ambitionem, ridere mecum soleo: Avlunun boşluğuyla ve eşiğin ihtirasıyla hep alay ediyorum!
Addendum@ Çevirdiğim metnin İngilizcesi için künye:
“John Dougill,
Oxford in English Literature: The Making, and Undoing, of ‘The English Athens’, University of Michigan, 1998, s.39.” Latinceler bana ait.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...