Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.
>…
Açıklaması ise şöyledir: İnsan felsefenin eşiğinde, henüz başında kaldığında (ayrıca olayları dağınık bir şekilde, tek tek inceliyorsa, bütünlüğü gözden kaçırıyorsa) ikincil nedenler aklına yeleştiğinden aslolan ilk nedenleri gözden kaçırır, oysa felsefede ilerleyip nedenlerin dayandığı asıl noktaları görünce, şairlerin göndermelerine de uyarak, doğanın düzeninin yüce bir bağla Jupiter’in ayağına bağlı olduğuna kolayca inanır. (De Augmentis Scientiarum I: “Namque in limine philosophiae, cum secundae causae tanquam sensibus proximae ingerant se menti humanae, mensque ipsa in illis haereat atque commoretur, oblivio primae causae obrepere possit; sin quis ulterius pergat, causarumque dependentiam, seriem, et concatenationem, atque opera providentiae intueatur, tunc secundum poetarum mythologiam facile credet summum naturalis catenae annulum pedi solii jovis affigi.”)
…
Devamını okumak için tıklayınız:
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=13666742
>demekki herşeyin fazlazı cidden zararlıymış.
Maalesef yazının devamı ekşi’ de yok! Sonuç olarak okuyamadım 😦