Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.
Çok sık sorulan ve belki de kafa karıştıran bir durumdur Latin alfabesinde C ile K’nin varlığı. Bunlara, nedense daha az sorulduğunu gördüğüm Q’yu da eklersek, aynı sesin telaffuzunda üç farklı harf/sembol kullanılıyor olması durumunu ilk bakışta daha da karmaşık hale getirebiliriz, ki aslında hiç karmaşık değil.
Yaygın kanı, Latin alfabesinin (daha geniş perspektifte İtalya’daki alfabelerin – Italic alphabets) göçmeyen ve yerleşik bir kültüre sahip olduğunu bildiğimiz en eski Güney İtalya yerleşimcileri üzerinden şekillendiği yönündedir. Dili üzerine net bilgi sahibi olduğumuz en eski Güney İtalya yerleşimcileri Yunanlardı, dolayısıyla Latin alfabesi ilkin buradan doğmuş ya da şekillenmişse, Yunancanın onu etkilediğini düşünmek durumundayız. Bununla birlikte Latin alfabesini etkileyen ikinci ata-dil İ.Ö. ilk bin yıl içinde İtalya’da kültürel egemenliğini kuran Etrüsklerin dili olmalıdır. Arkaik Etrüskçedeki, Arapçadaki gibi sağdan sola doğru yazılma niteliğini düşünürsek Yunancadan farklı bir kategoride değerlendirilebileceğimiz Etrüskçenin bu etkisiyle birlikte İtalya yarımadasındaki farklı alfabelerde bulunan C ve K en eski İtalya alfabesinde, <Türkçede> “k” sesini karşılar şekilde, şu harfle gösterilmiştir -C ve K’nın atası şudur-:
Bu harf ya da C ve K karşımıza her İtalik alfabede aynı sesi (“k”) karşılar şekilde çıkmıyor, örneğin Umbria alfabesinde C harfi yokken, Osk alfabesinde C ve K’nın atası olduğunu söylediğimiz yukarıdaki harf “g” sesini karşılar şekilde bulunmaktadır.
Eski Latin epigrafisinin ilk örneklerinde C (yukarıdaki ata-harf olarak da), K ve Q harflerini görüyoruz. Bu harfler hem “k”, hem de “g” sesini karşılar şekilde kullanılmıştır, bu kullanımı belirleyen ise bu üç harften sonra gelen harftir. “k” ya da “g” sesi için olmak üzere: Q kendisinden sonra yuvarlak sesli bir harf alır, örneğin EQO (klasik Latincede EGO); C kendisinden sonra diğer seslileri ya da sessiz harf alır, örneğin FECED (klasik Lat. FECIT) ve CRATIA (klasik Lat. GRATIA); K ise kendisinden sonra sadece A harfini alır, örneğin KALENDAE (klasik Lat. aynı). Bu kurallar Klasik Latincede neredeyse tümüyle korunmuştur: K’nin bulunduğu kelimelerin sayısı, K’lerin genelde C’ye dönüşmesi neticesinde çok azalmıştır (en bilinenleri Kalendae ve Karthago). Q harfi ise sadece U harfinden önce kullanılmış olmakla birlikte yüzyıllar sonra Anglo-Norman gösterişli telaffuzu (q=ki/üyv [İng. cw]) ile yeniden canlanmıştır. (Q’nun İbranicedeki ק ve Arapçadaki ك (kef) gibi, Semitik dillerdeki “ince k” okunuşuna karşılık olarak Latin alfabesinde sık kullanılır olduğu da düşünülebilir.) En nihayetinde Klasik Latincede C harfi “k” sesini karşılama konusunda K ve Q harflerine oranla daha fazla kullanılır olmuştur.
Latincede C’nin k sesini verir şekilde okunuşuna önem verdiğimiz aşikar, kimileyin “s”, kimileyin de “c” ile “ç” arasında bir sesle okunduğunu gördüm yerli / yabancı kişiler tarafından (yine çağdaş Yunancanın etkisiyle klasik Yunancadaki β’yi “b” değil de “v” sesiyle telaffuz eden bir çağdaş Yunan sevdalısı vardı, ismini vermeyeyim), oysa burada basit bir soru var cevaplanmayı bekleyen, eğer Latincede birçok kelimede geçen C “k” sesini vermezse, hangi harf verecek? Latince telaffuzu “k” sesinden mahrum etmemek için C’leri “k” sesini verir şekilde okuyun, problem kalmasın, nasıl ama?
Yazıda örnek olarak geçen ‘fecit’ kelimesi Bach’ın bir kantatında geçiyor. Farklı farklı orkestralardan dinlememe rağmen hepsi ‘ç’ olarak okuyor. Google Translate’e ne kadar güvenilebilir tartışılır ama o da ‘ç’ olarak seslendirdi. Şimdi bu ‘k’ mi olmalı?
fecit potentiam:
Evet, “k” olmalı. Hiçbir Eskiçağ, Ortaçağ ve Rönesans gramer kaynağında “c” harfi, “ç” ya da “s” sesiyle karşılanmamıştır. Doğru “k” sesidir. Yazıda mantığını açıkladım.