Öncelikle bkz.
Emeritus / Emerita meselesi.
Kadınlar için emerita versiyonunun kullanılamayacağını, zira Latin grameri bakımından emeritus teriminin ziyadesiyle eril bir tahakküm içinde olduğunu söyleyenler emeritus teriminin “askeriyeden emekliye ayrılmış, resmî görev yapamayacak hale gelmiş olan asker” anlamında kullanıldığını[1] öne sürüyor. Hal böyle olunca, emeritus terimindeki askerî kimliğin erilliği emerita terimini mümkün kılmazmış gibi düşünülmüş oluyor. Emeritus teriminin bu anlamına buradan bakarsanız haklı olabilirler, ancak ilgili terim Roma dünyasına gökten zembille inmiş değil. Zaten kullanılagelen bir fiilden türemiş bir participium terkibidir. İlgili fiil emerere‘dir.[2] fiilin anlamı “belli bir hizmet karşılığı hak kazanmak ya da değer görmek” yanında “bir şekilde elde etmek, layık olmak”tır.[3]

Mesela Plautus “quid ego emerui mali?” “ben bu kötülüğü hak ettim mi?” [4] diye sorarken hak edilmemiş bir şeyin insanına başına gelmesi durumunda da bu fiilin kullanılabileceğini örneklemiş olur. “İnsanın layık olması” manası terimin teşekkül ettiği fiil kökünden ötürü, eril olmak zorunda değildir, yani “hak kazanmak” (emerere) fiilinden ötürü, “hak kazanmış olan kadın” anlamında emerita teriminin kullanılabileceğini düşünüyorum. Zira eril emeritus teriminin kaynaklandığı fiil, kendisinde (in se) herhangi bir seksist tahakküm barındırmıyor. Neticede “emekli kadın profesör” için emerita terimini kullanabiliriz.
Yunanca’daki poietes‘in (şair) Latincede poeta‘ya dönüşmesi, haliyle ilgili terimin, –birinci çekimden sonu a ile biten isimler yaygınlıkla dişil kabul edildiği için– dişil olarak düşünülmesi gerektiği sonucunu doğurur. Oysa Roma’da şairlerin çoğu erildir ve onlara da poeta denmiştir. Veya “gemici” anlamındaki nauta‘yı düşünün, o da biçim bakımından dişil, anlam bakımından erildir. Bu yüzden emeritus şeklinde kavramlaşmış olan bir yapının dişil bünyeleri de, dişil poeta’nın eril bünyeleri işaret etmesi gibi, işaret edebileceği de düşünülebilir.
O halde yukarıda dile getirdiğim ölçüde “üniversiteden emekli kadın profesör” için emerita da denilebilir Latin grameri bakımından, emeritus da. Emerita denebilir, çünkü o hak kazanmış bir kadındır; emeritus denebilir, çünkü o hak kazanmış bir kadın olarak eril de olsa belli bir kavramla mimlenmiştir, kavramın eril olması o kavramla mimlenemeyeceğini göstermez, poeta örneğinde olduğu gibi.
“Data tekil mi, çoğul mu” tartışmasında[5] vardığım sonuca burada da varıyorum, kavramlaşma dildeki canlılığın belirtisidir, bu yüzden ortodoks Latin gramercileri bu canlılığın belirtisi olan yenilikleri hazmedebilmeli, yenilikçiler de kavramların hangi köklerden ve niçin beslendiğini göz önünde tutarak gramercilerin hassasiyetini anlayışla karşılamalıdır. Neticede uzlaşma uzlaşmadır.
Notlar:
1. Örneğin bkz. Tacitus, Annales 1.28; Suetonius, De Vita Caesarum (Augustus) 24, Lucullus 1.344.
2. http://artfl.uchicago.edu
3. örneğin bkz. Propertius 4.11.61.
4. Plautus, Aulularia 4.10.5.
5. bkz. #19718732 veya data-tekil-mi-cogul-mu.html
Share |