>quid in vita rectum sit?
>
Evvelce benim için Seneca’nın Thomas S. Kuhn ile birlikte pantheonvari bir mekâna yerleşebilirliğinden bahsetmiştim, takip edenler hatırlayacak. Ancak bazen öyle şeylerle karşılaşıyoruz ki, cehenneme çıkan yolun iyi niyet taşlarıyla döşeli olması gibi, bu gizli pantheonvari mekân düz adam cennetine hiç olmadığı kadar yakın olabiliyor. Seneca’nın “bana masal anlatma!1 ben olmuşum masal” veya “felsefe yapma lan it!” tarzı kaaveağne diline yatay geçiş yapıyor olması beni derin derin düşündürüyor. Çünkü özünde saf ve iyi, ama sözünde kaba. Kaba ama ince. Bizim farkına varamadığımız bir incelik var. Bakın ne diyor düz adam Seneca, yoksa ince adam mı demeliydim?

“Scis, quae recta sit linea: quid tibi prodest, si, quid in vita rectum sit, ignoras?“
“(Geometri sayesinde) doğru parçasının ne olduğunu biliyorsun, peki, yaşamdaki doğrunun ne olduğunu bilmiyorsan, ne işine yarayacak bu?”
Epistulae Morales 88.13
Bunu sözlükte biri yazsa, düz adam der, geçersin. Sorumluluk almazsın. Liseli dersin belki, bebe dersin, ahahahahahhaa diye gülersin belki, sinirlenmişsen, belki orospu çocuğu dersin, rahatlarsın. Ama işte pantheon‘dan düşen bir elma gibi Seneca, o deyince “adam haklı beyler” demekten öteye gidemiyorsun. Rectum!
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...