Plastik mandallı tutturgaç ve Raflar-arasılık!
Geçen gün (geçmiş gün olur ki…) Carrefour’a gittim. Raflar-arasında (raflar-arasılık) dolanırken aklıma masa-örtüsünü, muşambayı, gazeteyi falan masaya tutturan plastik mandallı tutturgaç almak geldi. Neden bilmiyorum, bu alma arzusunun aklıma gelmesiyle onu aramaya başladım. İşte o an ctrl+f kombinasyonunun gücünü bir kez daha kavradım. Oradan oraya oradan oraya savrulurken kafamın içinde “mandal… tutturgaç… masa örtüsü… muşamba… piknik” gibi birtakım anahtar tag’ler dolaşmaya başladı. İşte o an gerçek hayattaki google eksikliği bir tokat oldu suratıma ağzıma çarptı.
*
Zihnimdeki sol yüzük parmağım ile sağ işaret parmağım ctrl ile f tuşlarını aralarında paylaştı, yazdım yazdım ama bulamadım, o raftan o rafa gittim durdum. Warez raflara uğradım arada. Mandal diye nar turşularına baktım, doritos’un yeni cancanlı paketlerine iliştim. Bir ara kendimi deniz mahsullerinin sergilendiği buzdan/kardan raftan parçacıklar koparırken buldum. Ne vakit yolum düştüyse tatlıcıların orada höşmerimin son kullanma tarihine baktım. Promosyon cd’lerde Ferhan Şensoy tiyatro oyunu ararken, irili ufaklı birtakım bebelerle birlikte 1 ytl’lik dandik çizgi film kutusuna baktım. Bulaşık makinelerini, buzdolaplarını, mini fırınları, 50 ytl’lik somy marka dvd playerları arkada bırakıp ufa marka elektrikli ısıtıcıların önünden geçtim, sol tarafım hafiften kızıştı. Sonunda bir de baktım ki, elimde 500’lük pepsi max’la birlikte kasadan çıkmış kapıya doğru ilerliyorum.
*
İşte o an ctrl+f kombinasyonunun gücünün farkına vardım sevgili dostlar. O an yaşamımda reel bir ctrl+f kombinasyonu olsaydı, ben ne istediğini “gerçekten” bilen her adam gibi Carrefour’dan plastik mandallı tutturgaçımla çıkar yine hayalî bir ctrl+d ile hayatımı iki yana yaslama ihtiyacını duymazdım.
*
…
a thousand years, a thousand more,
a thousand times a million doors to eternity
i may have lived a thousand lives, a thousand times
an endless turning stairway climbs
to a tower of souls
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
>“Aç insanlar kalitesiz alışveriş yapar” derler. Günümüz insanı bir süpermarkete girip her şeye saldıran bir halde yaşıyor. Oysa herkesin 1 midesi var. 4000 ayakkabı alan bunları sergileyen veya twitter’da 20000 kişiyi takip eden ancak özel yüklediği fotoğraflarda bildiğin mahalle merdiveninde kafa dengi 3 arkadaşı olan insan da bu aynı insan. Günümüz insanı olmadığı bir hayatı görünmekte ne kadar gerçeklikten kopuk olduğunu vurguluyor.Yanlışlardasın İsmail diyemiyorsun :)Yoksa git markete Cola mı alacaksın? ekmek köfte mi? al çık değil mi efendim? İnternette ilgi bilgi ve anlayış gördüğünü takip et, filmlerdeki sarı taxi değil ki internette kişi dediğin diyemiyorsun 🙂 Yok ille coşmakta sınır tanımayıp kredi kartı açmazlarına girsin veya abur cubur bir feed’i olsun istiyor, bunu arıyor bu yüzden yorgun günümüz insanı.Alışverişe tok çıkalım derim jimi, deneyelim, dingin olalım derim, günün tavsiyesi 🙂
>Bu güzel yazıya yazılabilecek en saçma yorum olacak ama ben de o küçük plastik nesneleri aradım, Carrefourda bulamadım kendi beceriksizliğimden, meğersem Bauhaus'ta varmış, tam da yanında yani. Ama anlattığın günü yaşamamak için cam kestirdim, örtünün üstüne koydum, sıkıysa kaysın düşsün.. Hem temizlemesi de kolay. Saçmalamayı tam burda kesiyorum,sevgiler:)
>Ayşegül sen beni anlıyorsun.Gasil sen beni anlamıyorsun. :)Şaka bir yana gasil tabi henüz o masa-üstü camlarının (yuvarlak değilse), kendisine çarpıldığında el kol bacak kestiğini henüz deneyimlemediği için mutlu sayılır. Sen yine de dikkat et masadan kalkarken vs.Yoksa yaralar-arasılıktan arasılık beğenirsin.Tekrar Ayşegül'e dönersem, evet yazının tam da böyle bir etik çabası vardı. "Aç insanlar kalitesiz alışveriş yapar" lafını da bu minvalde alıyorum, her türlü açlık zaman içinde bir tarafları eksik bırakıyor. Eksik eksik dolaşmak da rafları eskitiyor, ambalajı üstünden sıkılmış çikolatalar, bisküviler vs. Hayatımız da böyle heder edilmiş objelerle dolu diyerek cıvıyabilirim iyice.Sevgiler ve selam arkadaşlar!
>ctrl-f i iki elinle mi yapıyosun bi acayipsin jimi. sol serçe sol işaret kombinasyonu varken…
>olmuyor olduramıyorum.