Dr. C. Cengiz Çevik (Klasik Filolog) – Blog

Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.

Nietzsche, "Güneşten evvel geldin sen"

… Ey üstümdeki gök, ey temiz ve derin gök! Ey ışık uçurumu! Baktıkça sana, ilâhî arzularla titriyorum.

Yüksekliğine atmak kendimi- budur benim derinliğim! Saflığında gizlemek kendimi- masumluğum budur benim!
Güzelliğini bürür tanrı: öyle gizlersin sen de yıldızlarını. Konuşmazsın hiç: bilgeliğini böyle bildirirsin bana.
Kükreyen denizin üstünde dilsiz yükseldin bugün benim için: sevgin ve alçak-gönüllülüğün, kükreyen ruhuma bir şey açıklar.
Güzelliğine bürünmüş, bir güzel geldin bana, söz söylemeden konuştun benimle, bilgeliğinde apaçık:
Ah ruhunun bütün alçak-gönüllülüğünü nasıl sezmez olurdum ben! Güneşten evvel geldin sen bana, ben yalnızlar yalnızına.
Başlangıçtan dostuz seninle: acıya, korkunçluğa ve yere ortağız: güneşe bile ortağız.
Birbirimizle konuşmayız, çok şeyler bildiğimiz için: -sessiz dururuz birbirimize, bilgimizi birbirimize gülümseriz.
F. W. Nietzsche, Zerdüşt Böyle Diyordu‘dan, III. “Güneş Doğmadan” başlıklı bölüm, sf.189-190, Çev. O. Derinsu, Varlık Yay., 3. Basım, 1983.
Reklam

3 comments on “Nietzsche, "Güneşten evvel geldin sen"

  1. cache
    25/07/2009

    >adam fısıldadı: ''tanrım konuş benimle''.ve bir kuş cıvıldadı ağaçta.ama adam duymadı.sonra adam bağırdı:''tanrım konuş benimle''.ve gökyüzünde bir şimşek çaktı.ama adam dinlemedi onu.adam etrafına bakındı ve,''tanrım seni görmeme izin ver'' dedi.ve bir yıldız parladi gökyüzünde.ama adam farkına varmadı.ve yüksek sesle haykırdı:''tanrım bana bir mucize göster''.ve bir bebek doğdu bir yerlerde.ama adam bunu bilemedi.sonra çaresizlik içinde sızlandı:''dokun bana tanrım ve burada olduğunu anlamamı sağla, ne olur!''bir kelebek kondu adamın omzuna.ve adam kelebeği, elinin tersiyle uzaklaştırdı…H.C.

  2. Anonymous
    25/07/2009

    >Çok güzel jimi çok güzel.Kler

  3. göknur
    26/07/2009

    >Her şey bilmecedir kadında, bu bilmeceyi çözmenin bir tek yolu vardır, bu yola hamilelik denir. Kadın için araçtır erkek; amacı sürekli çocuk olan. Peki nedir erkek için kadın? İstediği iki şeydir erkeğin; tehlikeyle oyun. Bundandır en tehlikeli oyuncak olarak istemesi kadını. Erkek, savaş eğitimi almalı, kadın dinlendirmeli savaşçıyı: ötesi deliliktir. Çok tatlı meyvelerden hoşlanmaz savaşçı. Kadını sevmesi bundan; en tatlı kadın bile, acıdır. Erkekten daha iyi anlar kadın, çocukları, fakat erkek, kadından daha çocuktur. Yalanı olmayan bir erkeğin içinde bir çocuk gizlenir oyun oynamak isteyen. Kadınlar, bulup çıkarın o çocuğu! Bırakın, gelmemiş bir dünyanın değimiyle parıldayan bir oyuncak olsun kadın, dokunulmamış, değerli, güzel bir taş gibi tıpkı. Bırakın, sevginizde bir yıldızın ışını parıldasın! ''Üstinsanı dünyaya getirsem ben!'' desin umudunuz. Bırakın, gözü karanlık bulunsun sevginizde! O sevgiyle yürüyün korku salmak isteyenin üstüne! Bırakın sevginizde olsun şanınız! Kadın başka türlüsünü anlamaz şanın. Fakat şu olsun şanınız: Sevdiğinizden daha çok sevmek, asla ikinci olmamak…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

Bilgi

This entry was posted on 24/07/2009 by in Felsefe - bilim, Genel and tagged , , , , , .
%d blogcu bunu beğendi: