Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.
stoa bilgesi bununla yaşamak durumundadır. filozof başka bir yerde şöyle diyor: ” timoris tormentum memoria reducit, providentia anticipat” (epistulae 5.9) türkçesi “bellek, korkunun eziyetini ortaya çıkarır; (tanrısal) öngörü ise yok eder.” burada görülen şudur: reducere (belli etmek, ortaya çıkarmak) ve anticipare (ortadan kaldırmak) fiilleriyle gösterilen şudur: bu eziyet zaten var! eziyet sen düşünmesen de var; ama providentia varsa eziyete eziyet demezsin; çünkü o en büyük görüsüyle eziyeti ortadan kaldırır. sen eziyete eziyet gözüyle bakmazsın; bunun farkına vardığın andan itibaren eziyet eziyetliğini yitirir. kelimenin yapısını iyi irdeleyin: pro + video = ön + görmek; yani providentia için ing. fore-knowledge, türkçede ön-görü. bu ön-görüyü sezebilmek için iyi insanın tabir edilişine bakmak gerek; filozof “potest enim miser dici, non potest esse” (de providentia 3.1) diyor yani iyi insana “zavallı” (miser) diyebilirsin, ama o (bunu dedin diye) “zavallı olamaz”. zaten bu bakış açısına sahip olabilmek en büyük tanrılık göstergesi. cicero “deorum providentia mundum administrari” (divinatio 1.51) diyor yani “evreni yöneten tanrıların öngörüsü”. burada takdir hakkından ziyade, görü hakkı vardır. tanrılar önceden (pro) görebildiğinden (videntia) onlardaki hak halini almıştır. providentia tanrılar nezdinde sonuç değil başlangıçtır.
“permisi vobis metuenda contemnere, cupiditates fastidire…” (de providentia 6.5) bir tanrı sözü olarak düşüyor filozofun kalemine. “size, sizi dehşete düşüren şeyleri küçümsemenizi, ihtiraslarınızı aşağılamanızı aşıladım…” buradaki hak sonda değil başta bir bilinç halini almıştır; boethius’un, hıristiyan kimliğiyle kaderin değerlendirişinde de benzer bir bakış açısı var. aynı konuyu boethius meselesinde de tartışmıştık: aeternitas/@jimi the kewl. gördüğün noktadan itibaren yani farkına vardığın andan itibaren kaderi anlarsın, başlangıçta “kaderim neyse o” demezsin. onu diyebilmek için videntia’nın haliyle pro olması gerekiyor, tıpkı tanrı’da olduğu gibi.
“si pugnare non vultis, licet fugere” (de providentia 6.7) bütün bu olup bitenle yüzleşip – dövüşemeyecekseniz, kaçıp gidebilirsiniz.