Sinekler ve Isırıkları
Yüzyıllar sonra Nietzsche, Zerdüşt’ünde şöyle diyecekti: “Zehirli sineklerden bitkin hale geldiğini görüyorum; kanlar içinde, yüz yerinden sıyrık içinde görüyorum seni; ve gururun öfkelenmek bile istemiyor. Kan isterler senden tam bir masumlukla; kansız ruhları susamış kana, onun için de sokarlar tam bir masumlukla… Kaç dostum yalnızlığına; rüzgarın sert ve yaman estiği yere; oraya.”
“Pazar Yerindeki Sinekler Üzerine” başlıklı bölümden
Yüzyıllar önce Copernicus da eserini Papa’ya şöyle ithaf ediyordu:
“…
Ut vero pariter docti atque indocti viderent, me nullius omnino subterfugere iudicium, malui tuæ Sanctitati, quàm cuiq
uam alteri has meas lucubrationes dedicare, propterea quòd & in hoc remotissimo angulo terræ, in quo ego ago, ordinis dignitate, & literarum omnium atque Mathematices etiam amore, eminentissime habearis, ut facile tua authoritate & iudicio calumniantium morsus reprimere possis, etsi in proverbio sit, non esse remedium adversus sycophantæ morsum.”
…
“…Kimsenin yargısından kaçmadığımı eğitimliler kadar eğitimsizler de görsün diye, gece çalışmalarıma ait bu ürünleri başkasına değil de sizin Kutsal makamınıza adamayı tercih ettim; zira Dünya’nın yaşadığım bu köşesinde de, hem mevkinizin saygınlığından hem de matematiğe ve mektuplara olan sevginizden en seçkin kişi olarak kabul ediliyorsunuz; her ne kadar bir atasözü “dalkavuğun ısırığına çare yoktur” dese de, yargınızla, otoritenizle iftiracıların ısırıklarına karşı kolayca kalkan olabilirsiniz.”
Copernicus, De Revolutionibus’un Önsözünden
(Copernicus’un Papa III. Paulus’a mektubundan)
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...