Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.
[Contradictio= aleyhine, zıt konuşma, aykırı, ters; in + abl.= -de; <adiectione olması gerekirken>, adiectio <yani nom. halinde literatüre geçmiş>, ayrıca f. hali) = ekleme, katkı, sıfat; İng. a contradiction in what is added]
Contradictio in adiectio eklenen bir şeyin gövdeyle uyumsuzluğunu, gramer mantığıyla düşünürsek, sıfatın nitelediği isimle uyumsuzluğunu anlatır, anlaşılabilirliği öne alarak “sıfattaki uyumsuzluk” şeklinde Türkçeleştirdim. Yukarıda da belirttiğimiz üzere, in adiectione olması gerekirken, adiectio özne halinde kalmış, gramer bakımından sorunlu ama anlamca gayet anlaşılır. Misal “köşeli çember”, çemberin var oluşuna ters. Iannone’un Dictionary of World Philosophy‘sinde “açısız küp” (dimensionless cube) örneği var. Geometriden çıkalım, Veltri’nin “Yahudi Felsefesi” tabirine aynı safsatayı yakıştırdığını biliyoruz, yakûnu ilahiyattır ve genel bir kültürü imler, demek istiyor, muhtemelen “İslam Felsefesi” için de aynısını düşünecektir. Yeri burası değil, ancak bu tartışmalı bir konu, zira en bildik örnek olarak Pythagorasçı öğretiyi öne sürebiliriz, onun da yekûnu ilahiyattır ve felsefî bulduğumuz kısımlarını ilahiyatından ayırmak neredeyse imkansızdır.
Birnbaum’un States and Collective Action: The European Experience başlıklı çalışmasında geçtiğince “devlet kapitalizmi” (state capitalism) tamlaması da bu safsataya örnektir. Devlet kapitalist olamaz mı? Olamazmış, ekonomisi kapitalist olabilirmiş, “köle devlet” de denebilirmiş. Bunun da yeri burası değil.
Özetle bu safsata sıfatın eklenmek suretiyle ismi kaçınılmaz bir oksimorona sürüklediğine tanıklık ediliyor.
Esenlikler, salve et vale,
Safsataların ortaya çıkış bağlamlarını, hiç değilse tarihlerini merak ederdim.