Dr. C. Cengiz Çevik (Klasik Filolog) – Blog

Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.

Amafinius Roma’daki ilk Epicurusçu muydu?

Başlıktaki soru soruldu, “ben de öyle biliyorum ama hemen yanıt vermeyeyim biraz kaynak tarayayım” dedim. Yanlış bilmiyormuşum ama şerh düşerek söyleyeyim: Bu tür sorular kendi içinde bir nevi bilimsel bir kısıt olan “elimizdeki kaynaklara göre” ifadesini içermek zorundadır, bu yüzden Amafinius’un Epicurusçuluğuyla “bilinen” ilk kişi olduğunu söyleyebiliriz, başkaları varsa da kayda düşmemiş.

EpicurusMuhterem İ.Ö. ikinci yüzyılın sonunda ya da İ.Ö. birinci yüzyılın hemen başında olgunluk dönemini geçirmiş, bu tarih Roma’daki felsefe faaliyetlerinin gelişim süreci göz önünde tutulduğunda nispeten eskidir. Bu tarihte henüz Scipio Çevresi ile sonrasındaki Cicero ve çağdaşlarının  tam anlamıyla mümkün kıldığı Yunan kültürü / edebiyatı / felsefesi ithali yok idiyse de, evvelce blogda farklı bağlamlarda bahsettiğim üzere bu dönemde geleneksel eğitime karşılık Yunan tarzı özel hoca tutma ve Roma’dan ayrılıp Yunan okullarına gitme şeklindeki eğitim opsiyonlarının geliştiğini biliyoruz, dolayısıyla Amafinius’un  bir şekilde Epicurusçu öğretiyle karşılaştığını ve edindiği bilgileri başka Romalılarla paylaştığını düşünebiliriz.

“Düşünebiliriz” diyorum, çünkü Amafinius’un yaşamı ve bu öğretiyle olan deneyimi hakkında bilgimiz çok az. Şüphesiz gerek kişisel gözlem ve bilgisini, gerekse dönemin bilgisini aktarması bakımından Cicero önemli bir kaynaktır ve bu konuda da bize bilgi aktarıyor. Peripatetikler ve Stoacılar ortada yokken, C. Amafinius’un var olduğunu ve yazdığı eserlerle büyük bir kesimi olabildiğince Epicurusçu öğretiye çektiğini söyler. (Tusc. 4.6: [Peripateticis et Stoicis] silentibus C. Amafinius extitit dicens, cuius libris editis commota multitudo contulit se ad eam potissimum disciplinam.) İlk gençlik dönemi dışında Epicurusçu felsefeye her zaman soğuk yaklaşmış olan Cicero Tusc.’taki aktarımının devamında alay eder bir haldedir ama haksız da değil, “ya insanların [öğretiyi] öğrenmesi kolaydı ya da hazzın etkileyici cazibesiyle çağrılıyorlardı.” (sive quod erat cognitu perfacilis sive quod invitabantur inlecebris blandis voluptatis).  Cicero aynı yerde bu öğretiyi daha iyi bilen ve aktaranın olmamasını da (sive etiam, quia nihil erat prolatum melius) olası bir gerekçe olarak sunar, ki buradan çıkarmamız gereken en azından Cicero Amafinius’un döneminde onunla yarışabilecek ölçüde Epicurusçuluğuyla öne çıkan başka birinin olmadığını teyit etmiş olur.

Bununla birlikte Cicero Rabirius adındaki bir Romalıyı da Amafinius’un izinden gidenlere örnek gösteriyor başka bir eserinde (Ac. 1.5). Suetonius da gramercileri ve retorikçileri anlattığı eserinde azatlı Aurelius Opillus’un adını Amafinus’un takipçisi olarak anıyor (Gram. 6.1). Ancak bunlar yukarıda da da belirtildiği üzere Amafinius’un takipçisi ve şakirdi olmanın ötesinde şöhreti olmayan kişilerdir. Hoş, Cicero bir mektubunda da Amafinius’un şöhretini adeta ayaklar altına alır ve onu Epicurus’un sözlerinin kötü yorumcuları / aktaranları (Fam. 15.19.2: Epicurus, a quo omnes Catii et Amafinii, mali verborum interpretes) arasında sayar.

Eldeki verilere göre durum budur.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

Bilgi

This entry was posted on 27/06/2015 by in Eskiçağ üzerine, Felsefe - bilim and tagged , , , , , , .
%d blogcu bunu beğendi: