Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.
http://leakmirror.wikileaks.org Adresindeki logu indirip bir süre inceleyince içerikteki ne kadar insan öldüğüne ilişkin bilgiden ziyade amerigan hükümetinin ve ordusunun yöreye ilişkin sosyal, ekonomik ve politik tespitlerinin daha önemli olduğuna karar verdim (kararımı hemen veririm bazen).
(114606 no’lu giriş) “The population seemed cooperative and willing to provide information about the taliban. The ansf lead probably facilitated much of the conversation and the tolerance of the cf presence. The fact that local mullahs described problems the taliban caused is also significant. This demonstrates a lack of support for taliban activity and their frustration with the damage the taliban have caused. There is a defined enemy presence in this area that the ansf must control. The proactive nature shown by the ansf throughout operations in gelan is reason to believe they will make a concerted effort to keep the enemy outside of gohar and bala khel.”
(108256) “A boy in nawa told of that he could not go to school because the taliban said that they would kill him.”
(110727) “General information: teaches at a school with 31 other teachers. 500-600 children attend the school. There are 2 other schools in sheykhan: one with 250 students and one with 100 students. He teaches at the largest school, which is a one room building with no roof. He requested we build more rooms for the school and bring school supplies. The teacher says the biggest problem is a lack of notebooks, pencils, and book bags.”
(114584) “A shura was held in the village of gohar on 25 july. Attendees were the gelan sub-governor, gelan police chief, moqur police chief, 2-2 kandak commander, 4-2 kandak commander, ltc woods, cpt spears, 1lt cho, and ssg parker. The village elders welcomed us and were very thankful to the ansf commanders for bringing security, albeit temporary. They were also thankful for sub governors attendance. The shura opened with the gelan sub-governor stating that he was there to listen to their concerns and challenges and was prepared to make a list of needed projects and immediately begin working to help their village. The sub-governor emphasized the need for the elders to take charge of their villages and demand that the people prevent the taliban from influencing the local way of life. One elder said they would be killed if they did not support the taliban. He said the taliban come to gohar and ask for bread and chi and we have to give it to them or they will kill us. Clean potable water seemed to be a concern of all of the elders present. The village of gohar does not have any source of potable water. The elders expressed that they had a total of 18 mosques in their community and requested the sub-governor help them by constructing one well to support every two mosques. The sub governor said he could deliver four wells, and see what he could do about the rest. The elders also expressed that they have no active schools in the community, but would be appreciative if the governor provided a school and school supplies. The sub governor asked the elders if he were to bring a contractor into the village to construct the wells, who would provide security for him? The villages agreed that they would provide the necessary security in order for the contractor to complete the project. The elders agreed to a second meeting with the sub governor july 26 at the gelan district center. The meeting was adjourned and all departed in peace.”
“Buradaki, yörenin sosyolojik ve tek tek bireylerin priskolojik yapısına ilişkin bilgiye erişmek için asker olmaya gerek var mı?” Tabi ki yok, ancak yöre insanına ilişkin kayıt altına alınan veriler, söz konusu yöreye uygulanacak kültür siyasetinin ne yönde olacağını, en azından hökümetin nezdinde bunun nasıl göründüğünü gösteriyor.
Benzer şekilde wikileaks amerigan hökümetinin elindeki güneydoğu ya da hiç olmadı kuzey ırak verilerini yayınladığında, asıl o zaman daha heyecanlı okumalar yapacağız, dahası Türkiye’de cumhuriyetçi olup ameriga’da demokratları destekleyen, oranın cumhuriyetçisini militarist ve emperyalist bulan, burada belge yayınlayanları içten-pazarlıklı, bir tür devlet-karşıtı tertibin parçası sayan ama ameriga’da belge yayınlayanları sistemin her türlü pisliğini açık eden korku nedir bilmeyen yiğitler olarak gören zihinlerin varlığı gösteriyor ki, davulun sesi uzaktan hoş gelir, keza bekara karı boşamak kolaydır.
Şu da “yazıyı kafamız güzel kapatalım” bonusu olsun:
(108254) “Charlie troop discovered a marijuana field that will be eradicated by the anp.”
Açık konuşmam gerekirse, varlığından haberdar olduğum wikileaks‘i bugünlerde afgan savaş günlüklerini yayınlamalarına kadar pek takip etmemiştim. Kendisi ve kopardığı gürültü hakkında çok bilgim yoktu. Biraz külliyatı tarayınca, kimi sosyo-kültürel analizlerde kimi akademisyenlerin tam da benim böyle bir anonim oluşumun ortaya çıkmasıyla ilgili ilk izlenimime (ilk izlenim: ya ne olağıdı) uygun yorumlar yaptığını gördüm. Bu açıkçası beni mutlu etmedi.
Zira sanal da olsa görünene bakıp ve asi gömleği giyip “artık dünya eskisi gibi olmayacak! dinler çöküyor! devletler köşeye sıkışıyor!” tarzında yıkıcı minvalde iyimser bir dil kullanmaktansa, “değişen bir şey yok, teknoloji çağının gereği olarak bugüne özgü istihbarat paylaşımı günden güne artıyor o kadar, Colin Powell gibi tipler Abu Ghraib ya da Saddam’ın ontolojik olarak sıkıntılı kimyasal silahları hususunda insanların gözünün içine baka baka yalan söylediklerini itiraf ettiği bir dünyada, aynı hükümetlerin bildirilenden daha fazla insan öldürdüğünün ortaya çıkmasıyla köşeye sıkışmayacağını ya da nato’nun ikiyüzlülüklerinin sızdırılmış belgelerle kamuya açıklanmasının Nato’nun köküne kibrit çakmadığını görmek gerekir. Devletlerin eylemleri değişiyor ve çağ değişiyor, youtube çağında herkesin cep telefonlarıyla yürüyen gazeteci gibi -patlamaya hazır bomba- etrafta dolandığı bir çağda bu tarz yaygın ve anonim enformasyon olmayacak mı sanıyordunuz?” demek daha sarsıcı etki yaratıyordu.
Nitekim yeni sarsılmış olan bünyeleri bir kere daha sarsmak, daha etkili oluyor kanaatineyim. Asıl şoku şoke olarak geçiren bünye, durumun asıl vahametini artçı şokla birlikte kavrar, bunun gibi, wikileaks‘in de çağa uygun bir haber sızdırılmasından öte bir şey olmadığını, her haliyle doğal bir yapılanma olduğunu söylemek wikileaks‘in dünyayı değiştireceğini umutla bekleyenleri sarsacaktır. Çünkü gelecekte gündemimizi bilgilerin sızmış olması değil, bilgilerin kabul ettirilmesinin oluşturacağını düşünüyorum. Karamsarlığım sonradan, biliyorum. Ancak kocaman bir çin sorunuyla yüzleşmek durumunda kalacak olan batı tipi “yalan söyleyen” idarenin iradesinin, özellikle de geçmişten miras aldığı kültür politikalarıyla yalan söylemeye gerek kalmadan, kitleleri ikna ederek bu sorunu kökten halledecek birtakım çözümleri deneyeceğini sanıyorum. Ya da zeitgeist buna iteleyecek, biz kendimiz itmişiz gibi düşüneceğiz.
Bizde yok diye, dünyada da yok sanmayalım. Metaforik anlamda bir batıcıl-geleneksel kapitalist üretim ve tüketim çemberinin bir doğu istilasıyla karşı karşıya olduğu avrupa’da ve amerika’da akademilerden, sokağa kadar her yerde tartışılıyor. Üreten çin toplumunun kalabalık nüfusuyla batılı toplumlar gibi tüketmeye başlayacağı (şu an sadece ucuz üretim var, ya kalabalık çinliler de batılılar gibi lüks yaşama meylederse? [*]) en azından önümüzdeki 25-30 yıldaki hakikî pazar, kaynak ve ham-madde problemlerini düşününce gelecekte wikileaks gibi anonim sızdırmaların çok önem arz etmeyeceğini sanıyorum. Çünkü yakın geleceğe ilişkin karamsarlığım, başta amerigan hökümeti olmak üzere, pazarı daha da genişletmek adına afrika’ya yönelmiş batı kapitalizminin (Karş. Afrika’da Fethullah Gülen okullarının bulunma sebebi, adı batsın o okulların), -ki artık modernlik gibi kapitalizmin de yönü yoktur- Tokyo kapitalizmi, Çin kapitalizmi gibi alternatif Tokyo modernleşmesi, Çin modernleşmesi ve hatta ilkin kulağa kaşındırıcı gelebilir ama Türk modernleşmesi, Hindistan modernleşmesi ya da milliyetçi Putin Rusya’sının diş kıran demir leblebi gibi yöreye çökmüşlüğü karşısında yepyeni yalanların ve düzenlerin, kamunun ikna edilmesiyle servis edileceğini ve gizli belgelerin, ancak liderleri biraz sıkıştırırsa da, genel gidişatı asla etkilemeyeceğini düşünüyorum.
Evet, çok karamsarım. Gün gelecek, yalan söylemeye gerek kalmadan, kitlelerin yok edilmesini isteyeceği farklı düşman tiplerinin yaratılacağını ve bunun da doğal bir süreçte gerçekleşeceğini düşünüyorum. Bir yerde doğal yaratım varsa, oradan korkun, çünkü süreci -ah biraz da armageddon phantasma’sıyla kafayı yemiş evanjeliklerdenseniz- determinist okursunuz. Bizzat tanrı’yla konuştuğunu söyleyen yalancı buşt’a iki üç defa anahtarı teslim etmeniz gibi, yine kurtarıcı gözüyle baktığınız ve sizi “zaten” her türlü yalanı söylemesine gerek kalmadan ikna etmesi için seçtiğiniz birileri olacaktır. Youtube çağında böyle bir oluşum olmasa şaşardım. Yarın öbür gün Julian Assange’ın pentagon’la bizzat bağının olduğu söylenirse, ona da şaşırmam. Tekrar söylüyorum, Colin Powell bir confessor yani itirafçı oldu da ne oldu (bizde de aynısı olur kanaatindeyim, Malum Kişi seçim öncesi çıksın “ben size önceki seçimlerde yalan söylemiştim ehueheuhe, ama dürüstüm bunu söylemeyebilirdim de” desin, halk yine ona yüzde kırk oy verir, çünkü colere populum est coli), sistem, düşman olarak görüyorsa bu sitenin önlemini almaz mı sanıyorsunuz? Obama’nın karşısına seçilmesin diye konmuş gibi duran Mccain’in bile alıcısı vardı, onca yalan dolan itiraf edilmiş olmasına rağmen.
Ne kadar safça, ne kadar çocukça bir düşünce. Adamın biri çıkmış anonim site kurmuş, sistemi yıkıyor, yalanlarını vuruyor yüzlerine! başka bazı adamlar çıkmış, Zeitgeist the Movie ile dinleri çökertmiş! Ne kolay çöküyor, ne kolay yıkılıyor duvarlar. Eh Youtube çağına uygun mitolojik event’ler yani efsanevî olay yaratımları bunlar, wikileaks‘ten cacık olmaz demiyorum ama sistemde kaynar diyorum, çünkü sosyo-kültürel varlığı ne kadar sanallaşırsa sanallaşsın, insan sanal bir varlık değildir. Hele ki kösele suratlıların iktidarında ikna edilmeyi pek iyi becerenlerin wikileaks‘ten Zimbabwe’deki devlet şiddetinin boyutlarını detaylı bir şekilde öğrenmesinin, kafalarındaki tüm anarşist, asi pıhtılaşmayı harekete geçireceğini düşünmek bana uymuyor. Uygun koşul ve düşman yaratımı, yukarıda dediğim gibi, doğal bir seçilim neticesinde mümkün olursa, kitleler belgelenmiş milyonlarca yalana değil, Evanjelik hezeyanlarına ya da en basitinden kafalarını gece yastığa koyduğunda, gün boyu dört bir köşeden zerk edilmiş düşmanına dönük kin, hemşehrilerine dönük acıma duygusuyla sabahı zor edecek ve sistemi yürüten dişlilerden olmaya gönüllü olacaktır. Dediğim gibi, çok değil 25-30 sene sonra görülecek pazar ve ham-madde probleminin kitleleri ne kadar vahşileştireceğini. İdare ikna etmeye, kitleler de ikna edilmeye muhtaç olacak. Öyle de karamsarım işte.
“Ama insandan ümit kesilmez” gibi gerzek bir paragraf başlatıcısına varmak istemesem de, sanal da olsa kitlelerin sansür delme girişimlerini sadece samimî değil aynı zamanda insandaki inatçı direnişe iştirakin “yine de” güçlü kalabildiğini göstermesi bakımından “kewl” bulduğumu söylemek zorundayım. Wikileaks de, gavurların internet dünyalarında, bizdeki yasaklanan porno sitelere girmek için alternatiflerin “anında” bulunması gibi kitlesel bir süreçten geçmiş. Bu minvalde Blown to Bits’te wikileaks‘le ilgili olarak deniyor ki “İnsan bilgisi araştırmanın neticesinde değişti. sadece bir yüzyılda, kayıtlı tarihin şafağından bu yana bizimle beraber olan düz-ceketlilerin (straight-jackets) [yüzeysel] bilgisinden kurtulduk/özgürleştik. Ama olayların nasıl olduğunu bilmesi gerekenler, bunu bilmiyor. Şubat 2008’de San Francisco mahkemesi wikilekas sitesini kapatmaya çalıştı, hani şu sızdırılmış gizli belgeleri fısıltı-yayıcılarının yardımına sunan. Mahkeme wikileaks ismini dns serverlarından silinmesi kararını verdi, böylece wikilekas.org url’si artık doğru ip adresiyle ilişkilendirilemeyecekti. Bu sansürden doğan şöhret, web’de farklı yerlerde bulunan farklı ‘mirror’ların, özdeş ikiz-sitelerin bulunmasını kolaylaştırdı…” [**]
Ben, Hugo de Burgh’ün wikilekas de dahil olmak üzere yeni medya teknolojilerinin yeni “bilgiyi dağıtım oluşumları ve küreleri” anlayışını [***], baştan beri söz ettiğim “çağın ruhu”na yani zeitgeist’a yamıyorum. Sanal da olsa insanlar arasındaki sınırların kalktığı bir dönemde, youtube çağında insanlığın gözünün önünde söylenmiş yalanların gizli kalacağını düşünmek yersiz. Önemli olan artık o yalanlara ihtiyaç olup olmadığı (olup olmayacağı), ben yukarıda kısaca söz ettiğim karamsarlığımdan ötürü, o yalanlara artık gerek kalmayacağını, kitlelerin bile isteye vahşileşip iktidarın peşine takılacağını düşünüyorum. Çünkü gün gelecek söz konusu olan petrol bile olmayacak, insanın en temel gıdası olan “su” olacak. İnsan susuz kalınca neyler Kenya’nın eski başkanı Moi ne sıkmış.
Sızdırılmış yıldızlar, ama…
* Bu konuda bkz. Henry Wai-Chung Yeung, Chinese Capitalism in a Global Era: Towards Hybrid Capitalism, Routledge, 2004, s.107. Aslında kitap müthiş bir derleme, tamamına referans verdim kabul edin. Ayrıca şu eseri okuyup da karamsar olmayan bir allahın kulu olmaz kanaatindeyim, özellikle de Asya ekonomi modelinin de Afrika’yı hedef bellemesi durumunda ne gibi tehlikelerin bizi beklediğini öğrenmek için bkz. Randall P. Peerenboom, China Modernizes: Threat to the West or Model For the Rest?, Oxford University Press, 2007.
** H. Abelson – K. Ledeen – H. R. Lewis, Blown to Bits: Your Life, Liberty, and Happiness after the Digital Explosion, Addison-Wesley pub. 2008, s.117.
*** Hugo de Burgh, Investigative Journalism, Routledge 2008, s.106-107.