Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.
>
“..Yunan döneminde kullanılan ve çeşitli sanat eserleri üzerinde tasvir edilen araba tipli sonraları Roma döneminde daha da gelişerek ve çeşitlenerek kullanılmaya devam etmiştir. Geçmişi, Mîken vazo resimlerine kadar geri giden Yunanistan’daki araba yarışları. zaman içinde italya’ya geçmiştir. Yunan kolonistleri ve Etrüsklerin de rol oynadığı bu göç sonucunda, Romalıların dört atlı araba yarışlarını Yunan’dan miras olarak devraldığı düşünülmektedir. Arabaların çeşitlenmesi, Roma’da yolların gelişmesini de beraberinde getirmiştir. Roma dönemi arabalarının üzerinde gittiği yollar, tarihte bilinen ilk düzenli yollardır.
İlk defa M.S. 1. yüzyılda askeri hareket gerekçeleri olarak yolların Önemi artmış ve arabaların daha rahat gitmesini sağlayan ve günümüzün kaldırımlı yollarına benzeyen çakıllı yollar yapılmıştır. Romalılar için seyahat, İmparatorluğun genişlemesi için her zaman gerekli olan bir şeydi. Birçok insanın ve ticari malların nakledilmesine hizmet eden yollar üzerinde, seyahat eden insanların ihtiyaçlarına göre çeşitli tiplerde arabalar kullanılmıştır. Farklı bölgeleri ve halkları içine alan Roma İmparatorluğu’nda, çeşitli nakliye arabaları kullanılmıştır. Roma’da iki tekerlekli hafif arabalar hızlı sayahatler için elverişliydi. Kumaş veya deri tenteyle kapatılan dört tekerlekli taşıtlar ise uzun yolculuklarda insan ve yük taşımak için tercih edilmiştir. Parmaklı tekerlekler yaygınken, yekpare tekerlekli arabalar daha ziyade çiftlik işlerinde kullanılmıştır.Romalıların tören ve yarış için kullandıkları savaş arabaları, yalnızca arabacıyı taşımak üzere tasarlanmıştır. İmparatorluğun son dönemlerinde savaş arabası geleneği iki tekerlekli hafif tören arabaları ve kişisel taşıtların genel tasarımı ile birleşmiştir. Yunan savaş arabaları, Romalıların, yarışlarda ve alaylarda kullandıkları arabalara örnek teşkil etmiştir. Romalılar, günlük hayatta çeşitli tipte arabalar kullanmışlardır. Şehir içi yollarda kullanılan carpentum, mal nakliyatında kullanılan plaustrum, katırlar tarafından çekilen pilentum, az miktarda yolcu ve eşya taşıyan ve hızlı giden seyahat arabası essedum ve kısa mesafeler için uygun olan cisium ve oldukça lüks ve rahat bir seyahat arabası olan carruca bunlardan bazılarıdır. Bunların bir kısmını kendileri geliştirmiş oldukları gibi, bir kısmını da başka toplumlardan alarak kullanmışlardır.
(http://rnachno.hbi-stuttgart.de/klischaVonl-nepub/referate/rom/rom. htm).
Roma arabaları ile ilgili bilgi veren kaynaklar arasında kabartmalar, mozaikler ve sikkeler baş sırada yer almaktadır. Roma sanatında araba yarışları ve av sahnelerine sıklıkla rastlanır. Sadece tasvirlere değil, ele geçen bazı araba parçalarına dayanarak da Roma arabaları hakkında bilgi edinmek mümkündür. Romalıların at koşum takımlarının çeşitli parçalarında deri kullanmış oldukları bilinmektedir. Roma’da at başlıkları, at alınlıkları, burunsalıklar, dizgin ve kolanlar, boyunduruk kayışları, atın arabaya bağlanmasını sağlayan kayışlar ve kamçılar deriden yapılıyordu. Ayrıca tarım araçlarına koşulan hayvanların koşum takımlarında da deri kısımlar bulunduğu bilinmektedir. Saban veya yük arabasına koşulan öküzlerin sağlam, esnek ve hafif bir ağaçtan yapılan boyundurukları üzerinde bulunmuş halka, delik ve çivilere deri kayışlar tutturulduğu ve hayvanların arabaya bu kayışlar vasıtasıyla bağlandığı anlaşılmaktadır. (Yıldız, 1993, 197-203).”
GAYE ŞAHİNBAŞ ERGİNÖZ
BİLİM TARİHİ araştırmaları
SAYI 01 / GÜZ 2005
SF: 152 – 153