Dr. C. Cengiz Çevik – Blog

KLASİK FİLOLOG

R. H. Barrow, “Oxford Latin Dictionary”

Aşağıdaki yazı R. H. Barrow tarafından kaleme alınan bir yazının Türkçe çevirisidir. Yazının künyesi şudur: “The Oxford Latin Dictionary”, Greece & Rome, Vol. 15, No. 2 (Oct., 1968): 127-129. (Link)

Eynsham Başrahibi olan Ælfric tarafından derlenen sözlük, muhtemelen Latince-İngilizce Sözlük unvanını alabilecek ilk çalışmaydı. M.S. 1000 yılı öncesinde, zor Latince sözcükleri daha basit veya çağdaş Latince sözcükleriyle açıklayan birçok sözlükçük (glossary) vardı; bu düzenleme, konulara göre yapılmıştı. Ayrıca, belirli kelimeleri Latince dışındaki dillere çeviren listeler de bulunuyordu; örneğin, St. Gall el yazması, Latince sözcükleri Eski Almancaya çevirmişti. Bu düzenleme, gruplar halinde yapılmış olup, ek bir alfabetik dizin de sağlanmıştı. Ancak Ælfric’in sözlüğü, muhtemelen bir Latince-İngilizce sözlükten beklenen çerçeveyi sunan ilk eser olmuştur.

Bin yıl sonra, başka bir Latince-İngilizce sözlük hazırlanmaktadır; A–calcitro harflerini kapsayan ilk bölüm geçen mayıs ayında yayımlanmıştır. Bir Latince-İngilizce sözlüğü hazırlama görevi, Eynsham Başrahibi’nden (Oxford’a altı mil uzaklıktaki bir yer) Oxford Üniversitesi’ndeki Clarendon Basımevi’ne geçmiştir.

“Bin yıl!” diye düşünebilir bu satırları okuyan birisi. “Bu çok uzun bir zaman!” Ama açıkça görülüyor ki, bu süre içinde hem Avrupa kıtasında hem de İngiltere’de sözlük yapımı konusunda önemli çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmaların sonuçları, nihayetinde Lewis ve Short tarafından hazırlanan sözlüğe damıtılarak aktarılmıştır. Evet, yayımlandığı tarihe baktığımda bu sözlüğün yaklaşık doksan yaşında olduğunu görüyorum; önsözü okuduğumda ise Short’un yalnızca “A” harfi üzerinde çalıştığını ve bütün eserin neredeyse tamamının Lewis tarafından hazırlandığını öğreniyorum. Ancak Latince dili değişmiyor; artık günlük kullanımda olmadığı için değişime uğramıyor, konuşulan bir dil değil. Latin edebiyatının hacmi de önemli ölçüde genişlememiştir. Ben bu dile “ölü” demem, çünkü insanların sandığından daha fazla şekilde “yaşayan” bir dildir, fakat en azından durağandır. Lewis ve Short Sözlüğü tüm ihtiyaçları karşılamaktadır; akademisyenler, ders ortasında hemen bu sözlüğe başvurur; öğrenciler, İngiliz dili ve Romans dillerini incelerken ona müracaat eder. Ben de kendi mütevazı bakış açımdan, bu sözlüğün yeterli olduğunu düşünüyorum. Öyleyse neden yeni bir sözlüğe ihtiyaç duyuyoruz?

Bu düşünceler hem onayı hem de eleştiriyi gerektirir. Altıncı sınıftaki bir öğrenciden profesörlere kadar hiç kimse, Lewis ve Short’un sağladığı hizmeti inkâr edemez. Bu övgü hak edilmiş, samimi ve evrenseldir; ayrıca, basımevinin bu kitabı, içerdiği kelime sayısına kıyasla en ucuz basılı eserlerden biri olarak koruduğu da söylenebilir. Ancak, zaman geçtikçe bu sözlüğün eksiklikleri daha belirgin hale gelmektedir; bunlar çoğunlukla derleme yönteminden kaynaklanmaktadır.

Sözlüğün hazırlanma süreci, önceki eserlerin mirasına dayanması ve 1879’daki yayımından bu yana klasik filolojideki ilerlemeler nedeniyle eleştirilebilir. Bu iki noktaya değinmek gerekir. Son birkaç yüzyıl içinde Latince sözlükçülüğüyle ilgili temel bilgi edinmek isteyen biri, Stephanus’tan başlayabilir. Yani, Robert Étienne, 1543’te Latince bir Thesaurus (sözlük hazinesi) yayımlamıştır. Bu çalışma, glossary (sözlükçükler) temel alınarak oluşturulmuş, yazarın kendi okumalarıyla desteklenmiştir. Oğlu Henri (1598’de öldü), bir Yunanca Thesaurus üretmiştir ve bu iki eserden Yunanca olanı daha üstün kabul edilmekte ve günümüzde bile kullanılmaktadır.

Bir yüzyıl sonra Ducange, Ortaçağ Latincesi Sözlüğü üzerinde çalışıyordu. Daha sonra, 1718’de Jacopo Facciolati, Aigidio Forcellini’nin çalışmalarını denetlemeye başladı; ancak Forcellini’nin el yazması 1769’a kadar basıma gitmedi (bu, yazarın ölümünden bir yıl sonraydı). Bunun üzerine, Facciolati kendi adını başlık sayfasına koydu ve eserin tamamını kendi yapmış gibi göründü; ancak 1879 yılına kadar Forcellini’nin ismi, hak ettiği yere yerleştirilmedi. Daha sonra, yeni sözlükler hızla yayımlanmaya başladı, çünkü temel çalışmalar zaten yapılmıştı. J. M. Gesner, 1749’da oldukça başarılı bir Thesaurus (Latince kelime hazinesi) üretti. I. J. G. Scheller (1735-1803), Oxford Üniversitesi Basımevi tarafından takdir edilen ve 1835’te J. E. Riddle tarafından İngilizceye çevrilen bir sözlük yayımladı. Bu sözlük oldukça kullanışlıdır; Baskı harfleri büyüktür. Yazar, okuyucusuna dostça yaklaşır ve onunla adeta sohbet eder. Hatta bir noktada, ele aldığı kelimenin belirli bir yazarda geçtiğini bildiğini ama kaynağını kaybettiğini itiraf eder. Sözlüğün başlık sayfasında, Walton Street’te oldukça kırsal bir görünüme sahip olan basımevinin resmi yer almaktadır—tabii eğer o dönemde gerçekten böyle bir cadde vardıysa. ​

Günümüze daha yakın bir döneme geliyoruz. Wilhelm Freund, 1834’te Breslau’da bir sözlük hazırladı ve Lewis ve Short, kendi çalışmalarının temel şekli ve içeriği açısından büyük ölçüde Freund’a borçluydu. Bir yazarın, başka bir yazarın eserine ne kadar dayandığı K. E. Georges tarafından açıkça kabul edilmektedir; onun Latince-Almanca sözlüğü, büyük ölçüde Gesner, Forcellini, Scheller ve derleyicinin kendi koleksiyonlarına dayanıyordu. Bu çalışma, Latince söz dizimi üzerine tarihsel incelemeleri başlatan ve Thesaurus Linguae Latinae‘ı şekillendiren Wilfflin tarafından övgüyle karşılandı. Freund’un sözlüğü kesinlikle incelenmeye değer; çünkü önsözünde, sözlükbilimin temel ilkeleri üzerine ilginç bir çalışma bulunmaktadır. Freund’un çalışması E. A. Andrews tarafından İngilizceye çevrildi ve bazı değişikliklere uğradı. Bu çalışma, dedelerimizin kuşağına iyi hizmet etti. Aslında, bu satırların yazarı yalnızca miras kalan bir Andrews ve sonradan edinilmiş bir Scheller sözlüğüne sahiptir. Başka birinin çalışmasına ekleme yapmak tehlikeli bir girişimdir. Lewis ve Short’taki birçok makalede bu katmanlaşma açıkça görülebilir. Mantıksal tutarlılık ve tarihsel bakış açısı kaybolmuştur. Bir pasaj farklı anlamlarla iki kez alıntılanabilir. Tekrarlar ortaya çıkabilir. Yeni hatalar eklenebilir.

Bunun bir örneği, limenarcha teriminin hem Andrews hem de Lewis ve Short‘ta geçmesi olabilir. Ancak sadakat, bu konunun daha fazla geliştirilmesini engellemektedir. Yeni bir sözlüğe neden ihtiyaç duyulduğu, yalnızca bu tür hatalardan kaynaklanmaz. Freund’un eseri, Andrews tarafından İngilizceye çevrildiğinde bu ihtiyacın nedenini daha iyi açıklar.

Forcellini, Gesner ve Scheller’in Latince sözlüklerinin ilk yayımlanışı ile mevcut çalışmanın ortaya çıkışı arasında elli yıldan fazla bir süre geçti ve bu süre zarfında klasik filoloji köklü bir dönüşüm geçirdi. Bu nedenle, Latin dili için filoloji biliminin değişen bakış açısına daha iyi uyum sağlayan bir sözlük oluşturma girişimi için hiçbir mazerete gerek yoktur. Ancak filoloji biliminin yeribe klasik çalışmaları koymalıyız. Yeni el yazmaları keşfedilmiş, bilinen el yazmalarının yeni edisyonları yapılmış, Latin yazıtlarından büyük bir külliyat oluşturulmuş, yeni papirüsler bulunmuş ve yayımlanmış, Latin edebiyatı defalarca okunup yeniden yorumlanmış, Roma tarihi, yeni kanıtlar ışığında ve modern tarihsel yöntemler kullanılarak yeniden yazılmış, İtalik diller üzerine çalışmalar yapılmış ve filoloji daha sağlam bir temele oturtulmuştur. Kısacası, Romalıların zihni daha iyi anlaşılmıştır ve dolayısıyla onların düşüncelerini ifade ettiği Latince kelimeler de daha iyi anlaşılmıştır. Roma zihni üzerine artan kavrayış, Latinceye karşı yeni bir duyarlılık oluşturmuştur.

Ve böylece Oxford Latin Dictionary, seleflerinin metodolojisini terk etmiştir. M.S. 200’e kadar olan Latin edebiyatı yeniden okunmuştur. Yüz binlerce alıntı içeren fişler hazırlanmıştır; Bu alıntılar kronolojik sıraya konmuş, dikkatle incelenmiş, yorumlanmış, sınıflandırılmıştır; birçoğu, tekrar eden içerik olduğu ya da anlamı açıkça göstermediği için reddedilmiştir. Yazıtlar ve papirüsler dikkate alınmış, en yeni metinlere referanslar yapılmıştır. Sonekler (ekler) üzerine maddeler bulunmaktadır, bu yeni bir gelişmedir. Kısa etimolojik notlar verilmiştir. Kişi ve yer adları, metinlerin anlaşılmasına katkı sağladığı düşünüldüğünde eklenmiştir. Genel düzenleme, Oxford English Dictionary’nin ilkelerini takip etmektedir ve bir kelimenin anlamları, zengin alıntılar arasında net bir şekilde belirgin hale getirilmiştir. Böylece Latince sözlükçülüğünde yeni bir başlangıç yapılmıştır. Ancak, bu noktaya ulaşabilmek için önceki akademisyenlerin emekleri ve onlardan öğrenilen dersler olmasaydı, bu yeni başlangıcın mümkün olamayacağı unutulmamalıdır.

Bu kesinlikle cep boyutunda bir sözlük olmayacaktır ve Oxford Yayınları’nın, Shorter Oxford Latin Dictionary’yi yayımlayarak, Shorter Oxford English Dictionary’nin İngilizceye sunduğu hizmetin aynısını Latinceye ve öğrencilerine sunması büyük bir umutla beklenmektedir. Bu arada, Prosit.

Yorum bırakın