Yaşadığı çağın çağların en kötüsü olduğunu düşünenlere geçmişte her çağın kendi yaşayanları tarafından en kötüsü olarak değerlendirildiğini hatırlatmak lazım.
Ancak düşünce tarihinde, tarihsel kötümserlik (historical pessimism) bilhassa 19. yüzyılda muhafazakar düşünürler tarafından kavramsallaşmıştır. Örneğin Malthus, nüfus artışının kaynaklar üzerindeki baskısı nedeniyle geleceğe dair karamsardı, Burke Fransız Devrimi sonrasındaki toplumsal değişimlere karşı olumsuzluğu ağır basan bir şüpheyle bakıyordu.
Bilmiyordum, Harvard profesörü, tarihçi Michael McCormick MS 536 yılını “yaşanmış en kötü yıl” olarak görmüş, çünkü volkanik patlama sonucu oluşan sis 18 ay boyunca Avrupa, Orta Doğu ve Asya’nın bazı bölgelerinde gündüz karanlığına neden olmuş.
Yerli Amerikalılar için 1520 yılı, İspanyolların getirdiği çiçek hastalığının milyonlarca insanı öldürdüğü bir felaket yılı olmuş. 1600 yılına gelindiğinde, Amerika kıtasının nüfusunun %90’ı (yaklaşık 55 milyon kişi) çeşitli Avrupa kaynaklı hastalıklar nedeniyle yok olmuş.
Bizim özelimizde ise 1. Dünya Savaşı’ndaki insan kaybımız Osmanlı İmparatorluğu’nun o dönemdeki toplam nüfusunun yaklaşık %13,72’sine tekabül ediyormuş, Kurtuluş Savaşı’ndaki kayıp 137 bin civarındaymış. Cumhuriyet döneminde, sadece 1984-2012 yılları arasındaki terörün bilançosu da, “resmi kaynaklara göre” 35.576’ymış. Sakat kalanlar, hayatı olumsuz değişenler, yerini yurdunu terk edenleri saymıyoruz.
Tarihsel iyimserlik (historical optimism) belki bugüne ve yarına dair motivasyon ve umut sağlar, zihin ve beden sağlığına olumlu etkide bulunur ama tarihsel kötümserlik eleştirel ve sorgulayıcı yaklaşımdan beslendiği için daha gerçekçi değerlendirmenin anahtarı olur, önlem alma motivasyonunu geliştirebilir.
Doğru tavır, yaşadığımız çağın veya bugünün en kötüsü olduğunu düşünmeye gerek duymadan, en azından bugüne dek insanlığın ve dünyanın çeşitli toplumsal, siyasi, ekonomik ve kültürel nedenlerden ötürü her zaman kötü ve acı olaylar içerdiğini kabul etmemizdir. Kötümserlik sorgulayıcı aklın himayesinde iyi bir şeydir, sadece iyimserliği enjekte edenler uyuşturur veya uyuşturmayı amaçlar, kanmamak lazım.
