Dr. C. Cengiz Çevik (Klasik Filolog) – Blog

Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.

Kurgul

 

Bazen insan öyle türkçe karşılıklarla karşılaşıyor ki (karşılıkla karşılaşmak?) kavramın aslını bırakıp, karşılıktaki yeni tavrın sürüklediği, kayalıklara vurmuş bir balina gibi hissettiriyor okuyucuyu ya da incelemeciyi (incelemeci?). İncelemecinin görevsel (görevsel? misyonik?) duyuşu baskın çıkıyor, nezaketini yitirip ekşik (ekşik?) dikşinıriye (dikşinıri?) giriyor ve yeni bir başlıkla bu durumu ortaya koymaya çalışıyor. İncelemeci için ekşi tavır, tüm bilimlerde kaçınılmazdır, bu yüzden kendisine de dönebilecek idealist eleştirelliği hayırlı görüyor, beni de gönül rahatlığıyla yerin dibine sokabilirsiniz, diye düşünüyor. 
 
Kurgul terimini görünce yukarıdaki düşün faaliyeti bir çırpıda gerçekleşti. Seneca’nın Epistulae Morales‘inin bir kısmını çeviren Türkan Uzel (Ahlâki Mektuplar, Kitap I-XX, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1999) 95. Mektubun 10. Bölümündeki “Philosophia autem et contemplativa est et activa: spectat simul agitque” kısmındaki “contemplativa”yı kurgul diye çevirmiş. TDK’nın sözlüğüne baktığımda [1] kurgul‘un “ince, narin” anlamında olduğunu gördüm. TDK’nın haberdar olmadığı, kıyıda köşede kalmış anlamıyla kurgul terimini contemplativa terimini karşılamak için kullanmış olması mümkün olsa dahi, bu çevirinin okuyucu nezdinde ne gibi bir düşünce uyandırabileceği ve ifadenin aslını okuyucuya duyumsatıp duyumsatamayacağı konusunda tereddüt içinde oldum. Türkan Uzel’in yaptığı çeviri şöyle: 

“Felsefe hem kurgul hem de etkendir, hem gözlem yapar, hem de etkinlik.”

Oysa “hem… hem…”li bir ifadenin genel karakteristiği bizi, onun birbirine eşitlenemez ama mümkünse birbirine ters iki niteliği gösterdiği yolunda uyarır. “Hem”lerden biri etkenliği (activa) gösterdiğine göre, diğeri de etken olmamayı göstermelidir. Keza cümlenin devamındaki “… simul agitque” cümlenin başındaki “activa”nın eylem durumunu gösterir, yani “felsefe eylem halindedir ve eyler” gibi düşünmek durumundayız. İlk “hem”e eklemlenen cümlenin ikinci kısmındaki “spectat” ise “bakar, gözlemler” şeklinde çevrilebilmekle birlikte, dediğimiz gibi, ilk “hem”in eylem durumunu gösterir. Spectare fiilini burada, Türkan Uzel’in mantığıyla, “bakmak” ya da “gözlemlemek” şeklinde çevirmek, ilk bakışta makul görünebilir. Ancak fiilin bir de “düşünmek” anlamı vardır, hani sabahları erken vakitte vapura binip de yarı uykulu gözlerle Üsküdar’a doğru bakarız ya, sonra martılara falan, hep düşünerek bakarız ya aynı o hesap, “spectare” fiilinde “bakarken düşünmek” anlamı da vardır. Hatta “yargılamak, test etmek, değerlendirmek” anlamları bile gizlidir bu fiilin içinde [2]. O halde birinci “hem”in eylemini “bakar”, “gözlemler”, “düşünür”, “değerlendirir” gibi farklı şekillerde düşünebiliriz. Peki, Türkan Uzel’in “kurgul” diye çevirdiği “contemplativa” nedir? Ancak onun ne olduğunu bilirsek, onun eylem durumunu gösteren cümlenin ikinci kısmındaki “spectat”ın buradaki anlamını çözebiliriz.
Charlton T. Lewis açıkça “philosophia (opp. activa)” diyerek (felsefede, zıddı: activa) contemplativus‘un anlamını ortaya koyuyor [3]. Activa‘yı eylem halinde olan bir şeyin niteliği olarak düşünürsek, felsefî düzlemde (Seneca söz konusu ifadede felsefeyi tanımlıyordu) contemplativa “teorik / kuramsal” düşünmeye denk düşer, diyebiliriz. O halde, contemplativa ve activa, “teorik ve pratik” ya da “kuramsal ve uygulamaya özgü” şeklinde düşünülebilir. Bu durumda “kuramsal” anlamıyla çevirdiğimiz contemplativa‘ya eklemlenen, cümlenin ikinci kısmındaki “spectat”ın anlamı da çözülmüş olur: “Düşünür” ya da “değerlendirir”. Köken olarak incelediğimiz “teemül etmek, düşünmek” anlamındaki contemplare fiilinden gelen bu sıfatın, felsefeyle birlikte kullanıldığında verdiğim anlamlarda kullanılmaması düşünülemez.
Şunu da göz ardı etmemek gerekiyor, ilgili ifadede hem contemplativa, hem de activa, philosophia‘nın niteliğidir, başka deyişle, Seneca’ya göre felsefe hem kuramsal düşünme, hem de eylem halindeki bir yapıdır.
Neticede kurgul diye bir anlam yakıştırması pek hoş olmamış. Sayın Uzel’in “kurgusal” demeye çalıştığını varsaysak bile, contemplativa‘daki düşünme eyleminin “tasarım” anlamında kurguya denk düşmeyeceğini söyleyebiliriz. Seneca boş yere “sapientiae pars” (bilgeliğin bir parçası) demiyor buna, yani ortalıkta işe yarar bir tipmiş gibi dolaşan nice yiğit salt düşünme ya da düşündüğünü uygulamaya geçirmeyle yetinemez, ikisi de olmak zorunda, aksi halde artık dünyayı anlamaya değil değiştirmeye çalışmamız gerektiğini salık veren pis sakallı adamlara, hakkında çok doktora tezi tamamlayageldikleri Democritus atomculuğu da dahil olmak üzere, zaten “dünyayı değiştirme arzusu”nun Yunan felsefe ekollerinde doğuştan siviç on geldiğini hatırlatmamız gerekecek. Bir kurguldan nerelere! 
Toga virilis’i, erkeklik giysisini giydiğimiz o andan itibaren dünyayı anlayarak değiştirmek için farkında olmadan adım atan biz faniler için şaşırtıcı olmayan şeyler bunlar hep. Yoksa Orhan Hançerlioğlu’nun felsefe sözlüğündeki kurgul kullanımı gibi, nice kullanım örneğiyle de “biz de zaten o dediğini diyorduk” denilebilir, denilebilirliği gösterilebilir ya da. Ama mesele, karşı tarafa hissettiklerinizi aktarabilmeniz değil midir? Karşı tarafta, “kurgul felsefe” dendiğinde uyanan his nedir? O an duyumsadığı şey, felsefenin kurgulayıcı niteliği mi? Bir şeye ilişkin her düşünüşümüz, bizim o şeyle ilgili başka bir şey kurguladığımızı mı gösterir? Bana neden kurgulamayı anımsatıyorsunuz ki? Rica ederim, felsefenin kuramsal niteliğini kurumsal kimliğine yem etmeyiniz. Kurum bağlamış soba borusu gibi tıkanıyor kuram yolculuğu, sonra köhür köhür öksür-dur, daha da kötüsü zehirlen.

Notlar:

1. http://tdkterim.gov.tr/
2. http://artfl.uchicago.edu/
3. http://artfl.uchicago.edu/

Share |

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

Bilgi

This entry was posted on 25/09/2010 by in Felsefe - bilim, Genel, Latince üzerine and tagged , , , .
%d blogcu bunu beğendi: