>Farkındalık önemli mesele; hep verdiğim bir örnek var, kafasını yorganın altına koyan için Paris diye bir kent yoktur, istersen Paris'in göbeğinde ol. Hatta şöyle bir mizansen bile yaratılmıştır: Bir tek insanın bile olmadığı bir ormanda bir ağaç devrilse, ses yapar mı?İnsanın farkındalığı yani haberdar oluşu, olguları anlamlandıran yegane şey belki de. Bunun matematiği andıran sağlaması ise şöyle: Şu an her şeyi bilmemiz mümkün olmadığına göre, bilmediğimiz "bunca" şey varken, daha mı mutluyuz, eğer tabi eksikliklerimiz de varsa…? Zaten neyin, ne kadarını, ne ölçüde bilip bilmediğimizi bile bilmiyoruz.Farkındalık, algılama ve "bunca şey". Düşünelim.
>Bilmeyişimizi bildiğimiz "birşeylerin "in olması ki ;siz, bir şeye tanımsız demek bile onun tanımlanışıdır mealinde bir yazı da yazmıştınız, onu bilmediğimiz şeyler tanımı altında farketmemiz değil midir aslında?Belki de "bilmek , farkında" olmak gibi kavramlarla hiç tanışmamak gerekirdi mutlu olmak için..Haklısınız.. düşünelim..*çok fazla yazım yanlışı yaptığım için ilk yorumu sildim.. 🙂
De vita Caesarum est opus optime cognitum ex omnibus quae Suetonius eruditus Romanus conscripsit, quod est ordo vit… twitter.com/i/web/status/1…1 day ago
scrutor:
ut nomina ac vultus, alacritatem tristitiamque coeuntium scrutarentur
bir araya gelenlerin isim ve yüzleri… twitter.com/i/web/status/1…1 week ago
alienus:
Homo sum, humani nihil a me alienum puto.
quod alienis cladibus ceciderant animi
çünkü başkalarının yokolu… twitter.com/i/web/status/1…1 week ago
>Haberdar olmasaydık bunca şeyden daha mı mutlu olurduk, eksikliklerimize rağmen..
>Farkındalık önemli mesele; hep verdiğim bir örnek var, kafasını yorganın altına koyan için Paris diye bir kent yoktur, istersen Paris'in göbeğinde ol. Hatta şöyle bir mizansen bile yaratılmıştır: Bir tek insanın bile olmadığı bir ormanda bir ağaç devrilse, ses yapar mı?İnsanın farkındalığı yani haberdar oluşu, olguları anlamlandıran yegane şey belki de. Bunun matematiği andıran sağlaması ise şöyle: Şu an her şeyi bilmemiz mümkün olmadığına göre, bilmediğimiz "bunca" şey varken, daha mı mutluyuz, eğer tabi eksikliklerimiz de varsa…? Zaten neyin, ne kadarını, ne ölçüde bilip bilmediğimizi bile bilmiyoruz.Farkındalık, algılama ve "bunca şey". Düşünelim.
>Bilmeyişimizi bildiğimiz "birşeylerin "in olması ki ;siz, bir şeye tanımsız demek bile onun tanımlanışıdır mealinde bir yazı da yazmıştınız, onu bilmediğimiz şeyler tanımı altında farketmemiz değil midir aslında?Belki de "bilmek , farkında" olmak gibi kavramlarla hiç tanışmamak gerekirdi mutlu olmak için..Haklısınız.. düşünelim..*çok fazla yazım yanlışı yaptığım için ilk yorumu sildim.. 🙂