Dr. C. Cengiz Çevik (Klasik Filolog) – Blog

Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.

>Ernest Renan, Bilimin Geleceği II’den

>

Ernest Renan,

Bilimin Geleceği II‘den
(L’avenir de la Science)

Her idarenin hedefi insanlığın âzami iyiliği olduğuna göre, çoğunluğun kendi arzularını zorla kabul ettirmesi hakkı, ancak o çoğunluk aklı ve en aydın fikri temsil ettiği zaman bahis konusu olabilir. Cahil kütlelerle yaranmak için insanlığa belki de giderilmesi imkânsız olan bir zarar vereceksiniz, öyle mi? Ben akılsızlığın hükümranlığını hiçbir zaman tanımıyacağım. Tanrısal hakka dayanan tek hükümran varlık akıldır; çoğunluğun iktidar sahibi olması, aklı temsil etme kabiliyetiyle olur. Gerçekten, normal şartlar içinde haklı tarafın tesbiti için çoğunluk en kestirme kıstas olacaktır. Gerçeğin ne tarafta olduğunu anlamak için eğer daha iyi bir vasıta varsa hemen ona başvurmak ve çoğunluğu hesaba katmamak lâzımdır.

Şimdi çekine çekine, fakat bu sayfaları okuyanların beni bir ihtilalci addetmiyeceklerinden emin olarak bir şey diyeceğim ve bunu yaparken bugünün ihtilalleri karşısında, mesela Roma ihtilalleri karşısındaymışçasına, beş yüz yıl sonra bizim ihtilallerimizi mülâhaza edecek bir salt tenkidçi dugusu ile hareket edeceğim: Galebe çalan isyan, bazan hak sahibi tarafın tâyini için sayıca üstünlükten daha iyi bir kıstastır. Çünkü çoğunluk ekseriya insanlık içinde hesaba katılmaya değmiyen yalnız rahatlarını düşünen, sıfır derecesinde kıymetsiz, âtıl adamlardan teşekkül eder veya bu gibiler tarafından desteklenir; halbuki, kütleleri ayaklandırmak ve bilhassa onları muzaffer kılmak kabiliyetinde bir fikir, bu suretle kuvvetini ispat etmiş olur. Savaşla elde edilen netice de diğer herhangi bir netice değerindedir; çünkü bu sefer yalnız cevval kuvvetler sayılır, daha doğrusu fikrin kendi taraftarlarına verdiği kuvvet tartılır: Mükemmel bir kıstas! Bunda ölmek ve öldürmek için savaşılmaz; bunda en fazla heyecan veren şey en canlı ve en gerçek kuvvetin tâyin edilmesidir. Mutlak ve sarih çözümleri sevenler saygıya başvurma usulünü seve seve kabul ederler; çünkü sayıdan daha sarih bir şey yoktur. Yapılacak iş saymaktan ibarettir. Fakat bu haddinden fazla kolay olur. İnsanlığın işleri o kadar basit değildir. Ne yapılırsa yapılsın, akıldan başka sağlam bir temel bulunamıyacaktır, ve insanlık nihai surette bilimsel bir çağa ulaşmadıkça nihai vakıalar yegâne kıstas olmakta devam edecektir. Vakıa hakkı teşkil etmez, fakat onu gösterir.

Ernest Renan, Bilimin Geleceği II., Sf.121-124, Çev. Ziya İshan, Maarif Basımevi (Dünya Edebiyatından Tercümeler, Fransız Klasikleri:189), İstanbul 1954.
Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

Bilgi

This entry was posted on 11/08/2008 by in Felsefe - bilim and tagged , , , .
%d blogcu bunu beğendi: