Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.
Bir gün sonra da direnişe mola verildiği söylenerek direniş çadırları söküldü ve işçiler, 1 Nisan’da yapılacak miting için geri dönmek üzere memleketlerine döndüler.
78 gündür mütevazı çabalarımla direnişe destek vermeye çalışan biri olarak, kararın duyulduğu ilk dakikalarda oradaydım. Kararın televizyondan duyulduğu andan itibaren işçilerin çok abartılı biçimde, kendinden geçmişçesine sevinmelerine tanık oldum. Hani, o kadar şaşırdım ki, haberi alana dek, “Acaba işçilerin özlük hakları ile başka kurumlara geçmesi kabul mü edildi” dedim arkadaşlarıma…
Lafı uzatmaya gerek yok. Gelinen bu nokta çok iyi değerlendirilmelidir.
İşçiler bir yana, bu kararı “zafer” olarak değerlendiren, yutturmaya çalışanlar sınıf mücadelesinden anlamayanlardır.
Devlet ve onun tüm organları egemen sınıfların çıkarlarını korumak için vardır.
İşçiler haklarını yargı kararlarıyla değil, örgütlü mücadeleleriyle, direnişleriyle kazanacaktır. Bu, su götürmez bir gerçektir.
Hâkim sınıfların ve işbirlikçi sendikanın direnişi zamana yayarak söndürme politikası hâlâ devam etmektedir.
Bir direnişin nasıl kazanıldığını görmedim ama nasıl “boğulduğunu” görüyorum sanırım…
>Erbil aktivist tavrını alkışlıyorum.
>sonuna kadar. O işçiler sadece kendileri için değil herkes için oradalar