>Zekeriya Beyaz’ı Ekarte Etmek! (21 Eylül 2008)
>
Geçenlerde Teke Tek’te İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr.
Abdülaziz Bayındır ve popüler tarihçi (ne tiksinç bir ünvan!) Murat Bardakçı ile katıldı da, şu gün şu saat “Zekeriya Beyaz haklıymış” diye entiri girmek zorunda bıraktı beni. Bilmiyorum denize düşen mi yılana sarılıyor (ne denize düştüm, ne de zatın kendisi yılandır; teşbih canım); ama bu üçlünün arasında geçen bir tartışma sayesinde dabbetül arz mevzusunda Neml Suresi 80-81-82. ayetlerle alakalı;
1. Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır’ın elindeki Kuran mealinden ötesini kabul etmemektedir.
2. Murat Bardakçı “Kuran’ı orjinalinden okuyabiliyorum” yiğitliğini göstermeye kalkışmışsa da sonunda komik duruma düşmüştür. Zekeriya Beyaz’la girişmiş olduğu tartışmada kendisine yandaş arayan Abdülaziz Bayındır’ın ani bir hareketle (Kuran’ı uzatarak) “Buyrun siz kelime kelime mana verir misiniz?” demesiyle birden Kuran’ı Arapçadan okumaya çalışıp tek kelime bile çeviremeyen Bardakçı, Bayındır’ın suflörlüğünde aşağıda çeşitli meallerden aktaracağım ayetlerden 82 numaralı olanının baş kısmını anlamadan dile getirmiştir. Resmen komedi!
3. Zekeriya Beyaz, ilgili surenin 82. ayetini yorumlarken bunun anlamının belirsiz ancak inanmayanların aleyhine olan bir durumu gösterdiğine göre kıyamet alameti olabileceğini, dabbetül arz’ın ise bir yer canlısı olduğunu savunurken; Bayındır ve yamağı Bardakçı oradaki ifadeyi “ölüm anı” olarak yorumlayarak dabbetül arz’ı melek olarak düşünmüştür.
…
Yazımın devamını okumak için tıklayınız:
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
>s.a bay Prof. Dr. Abdülaziz bayındır beyfendi senin mehdi a.s ile ilgili bir tv de konuşmanı dinledim senin konuşmana göre mehdi inanışı islamda yokmuşda sonradan gelmiş.Ve bu konudaki hadislerde mevzu yani uyduruk hadislermiş bıree gafil seni alsana sahih kaynaklı hadisler okuda sallama boş işkembeden …… Hz. Peygamber Efendimiz'e (sav) "Gaybet (hapis) döneminde Hz. Mehdi'nin varlığının ne gibi faydası olacaktır" şeklinde yöneltilen bir soruya şöyle cevap verdiler: "Beni peygamber olarak gönderen Allah'a andolsun ki, İNSANLAR GAYBET (HAPİS) DÖNEMİNDE, BULUTLARIN ARKASINDA KALAN GÜNEŞTEN FAYDALANDIKLARI GİBİ ONDAN FAYDALANIRLAR." ." (İhticac, s.263; Biharu"l-Envar, c.52, s.92.) EĞER BU BUHARİİ HADİSİNİ DE KABULETMEZ İSEN BUDA FASIKLIGIN ALAMETİTDİR ANLADIN MI BAY ĞAFİLLLLLL………… Enes ibn Malik şöyle dedi: Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Deccal gelecek, nihayet Medine'nin bir tarafına inecek. Sonra MEDİNE ÜÇ KERE SALLANACAK (deprem olacak) DA ORADA BULUNAN HER KAFİR VE MÜNAFIK ONA DOĞRU ÇIKIP GİDECEK". (Buhari, cilt 15, s.6976-6977, no.68) BU SON HADİSTE SANA KAPAK OLSUN………….
>tiger_19_34 nickiyle yazan arkadaş, hadisin tam kaynağını aktardığın için teşekkür ederim.Ben de "Beklenen mehdi" konusunda Prof. Dr. A. Bayındır ile aynı görüşteyim. Ancak ben,daha da ileri giderek Allah'ın kelamı olduğu düşünülen bir metin varken hiçbir şekilde "sağlam olduğu"na dair söylenenlerin Allah'ın kelamına dayanmadığı hadisleri ciddiye almıyorum. Bu İslam teolojisi açısından ciddi bir konudur; böylesine ciddi bir konu Kuran'da yer almıyorsa, iddia edilen görüşü dikkatle değerlendirmek gerekir. Sonuç itibariyle hadislerin sağlam olduğu söylense bile, asla Kuran'ın (iddia edildiği ölçüde Allah kelamı olmasından ötürü) sağlamlığı yanında bir hükmünün olmaması gerekir. Kuran söylemi esas alınmalıdır.Sevgiler.
>doğrusu prf.dr. bayındır hocaya gafil diyecek kadar zavalli bir gafilin hangi medreseyi bitirdiğini merak edıyorum doğrusu