Dr. C. Cengiz Çevik (Klasik Filolog) – Blog

Birtakım filolojik hassasiyetler: Eskiçağ ve günümüze dair kişisel okumalar ::: İstanbul Üniversitesi, Latin Dili ve Edebiyatı bölümü, Dr.

Münkler’in İmparatorluklar’ı

İmparatorlukların (ya da belli bir imparatorluğun) res gestae‘ı yani “yaptıklarını”, kuruluş, yükseliş ve çöküş evrelerinin nitelikleri üzerinde duran çok tarih ve teori eseri vardır. Münkler’in çalışması da esasında siyasî yapının karakter incelemesi olmasından ötürü diğer örneklerle bir araya getirilebilir, ancak temelde odaklandığı konu insanlığın deneyimlediği imparatorlukların aynı ya da farklı koşullarda hangi tepkileri verdiği ve karakteristiğini açık eden bu tür tepkilerin teorik tekniği ya da eserin başlığında da geçtiği üzere mantığıdır.

Münkler, İmparatorluklarEser “imparatorluk mantığı”nı, “dünya egemenliğinin mantığı” ile birlikte değerlendirmekle bu tür siyasî yapının temel karakterini açık eder: İmparatorluk egemenliğinin meşruiyetini, merkezden yayılarak çevreye, periferiye geniş ölçekte benimsetmiş bir siyasî yapıdır. Bu benimsetmenin imparatorlukların koşullarına göre değişen farklı yöntem ve sonuçları vardır, ancak temelde benimsetmiş olmak devlet yapısını imparatorluk yapmaya yeter. İmparatorluk idarecilerinin karakteri ve uygulamaları da bu benimsetmede bir faktörse de, Münkler’in Habermas eleştirisinde de belirdiği üzere esas ve sine qua non değildir. Habermas eleştirisinde imparatorluğun uygulamadan ziyade tekniğine odaklanmışlığın bir örneğini görmekteyiz. Nitekim Habermas gibi düşünenlere göre sorumlu politikacılar imparatorluk mantığından bağımsız olarak bir meydan okuma gibi bir durumda, kişisel karakter, yönelim, tercih ya da zaafına göre karar alabilir. O halde yorumkanıp değerlendirilmesi gereken imparatorluğun değil politikacıların karakteridir, örneğin ABD bencil güç politikası yüzünden ahlakî güvenirliliğini kaybetmiştir; ABD dünyadaki nüfuzunu uçak gemisi filoloları, nükleer füze başlıkları ve kara kuvvetleri harekatları yerine ahlaki güvenilirlik üzerine kursaydı  kendini çok daha fazla garanti altına almış olurdu. (Bkz. Habermas, “Was bedeutet der Denkmalsturz?”) Münkler bu tür bir imperyal tercihin politikacılara bağlı olmadığını düşünenlerden bahseder, onlara göre esas olan imparatorluk mantığının kendisidir, kişiler değil. Başka deyişle imparatorluk mantığının dayattığı tarihsel zorunluluklar vardır ve onlar aşılamaz, aşılabilse, sistem imparatorluk karakterini yitirir.

Meraklısına önerebileceğim bu eserdeki özellikle de Roma İmparatorluğu’yla ilgili tespit ve analizlerden ara sıra bahsedeceğim. Şimdilik burada kesiyorum.

1 comments on “Münkler’in İmparatorluklar’ı

  1. Geri bildirim: περιϕέρεια ya da periferi | jimi the kewl resmi blog! (C. Cengiz Çevik)

Yorum bırakın